Site icon MediaCat

Kadının artan gücü

Kadının artan gücü

“Sektörde hem istihdam hem de yönetim anlamında kadınların daha çok var olduklarını görmek ülkemiz PR sektörü adına sevindirici” diyor Ogilvy&Mather Ülke Başkanı Emine Çubukçu MediaCat’in 25’inci yılı için kaleme aldığı “Kadının artan gücü” isimli yazısında.

PR’da kadın istihdamını Çubukçu’dan dinliyoruz.

Kadının artan gücü

PR, kadın çalışan oranının yüksekliğiyle eşine az rastlanan sektörlerden biri. Hal böyle iken, dünya PR sektöründe kadın yönetici oranı buna paralel bir görüntü arz etmiyor. Bu tablo özellikle 2015 yılında yayımlanan Dünya PR Raporu ile görünürlük kazandı. Rapora göre kadın çalışan oranının yüzde 70 olduğu sektörde, kadın yönetici oranı sadece yüzde 30 seviyesinde bulunuyordu. Rapor aynı zamanda dünyanın en büyük ilk 10 PR şirketinin dengeden uzak bu duruma katkısını tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdi.

Kurulduğu andan itibaren yüksek kadın istihdamı ile öncü bir rol üstlenirken yönetim katına bunu yansıtamayan PR sektöründe bu araştırmalarla birlikte kollar sıvandı. İlk umut verici gelişme, geçen sene Omnicom’un tüm PR grubunun başına Karen Von Bergen’in getirilmesi oldu. Ardından dünyanın en büyük PR şirketleri kadını güçlendirme ve fırsat eşitliği konusunda birbirleriyle yarışırcasına yeni inisiyatiflere imza atmaya başladı. Ne mutlu ki bu inisiyatiflerin sonuçları hızlı bir şekilde alınıyor. Geçtiğimiz iki sene içinde büyük şirketlerde kadın lider oranının neredeyse iki katına çıkması bunun güzel bir örneği.

Başlıca global PR şirketlerine baktığımızda 2017 yılında kadın yönetici oranı örneğin Weber Shandwick’te yüzde 63’e, Fleishman Hillard’a yüzde 60’a, Ogilvy’de ve Ketchum’da yüzde 50’ye ulaşmış durumda. Tabii bunu yalnızca bir başlangıç olarak görmek gerek. Farkındalığın artması, doğru inisiyatiflerin hayata geçirilmesi, kararlılık ve eşit fırsatların sunulması ile karar verici mevkilerde daha çok kadına yer açılıyor. Yani global anlamda olumlu bir gidişat oluşmuş durumda.

Türkiye globalden farklı bir seyir izliyor

İşin Türkiye ayağına baktığımızda biraz daha farklı bir tabloyla karşılaşıyoruz. Resmî rakamlar elimizde olmasa da sektörde hem istihdam hem de yönetim anlamında kadınların daha çok var olduklarını görmek ülkemiz PR sektörü adına sevindirici. Bunun sebeplerinden biri kadın girişimcilerin kendi işlerini kurma konusunda attıkları cesur adımlar. Önümüzdeki dönemde sektördeki kadın yöneticiler hem kadın çalışanlar için sunacakları ilerleme fırsatları hem de oluşturdukları rol modellerle, bu daha eşitlikçi sektör yapısının gelişmesine önemli katkı sağlayacaktır.

Bunun yanında dijitalleşmenin sektörümüzde hızlı bir değişim ve dönüşüm yarattığını da unutmamak gerek. PR’ın tanımı değişiyor, genişliyor. Sosyal medyadan yaratıcı içeriğe çok daha zengin ve cazip bir iş kolu olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla erkeklerin de sektöre daha sıcak baktığı bir dönemden geçiyoruz. Çeşitliliğin artması sadece sektör açısından değil, kadın çalışan ve yöneticiler açısından da olumlu bir gelişme olarak okunmalı. Farklı bakış açılarının zenginleştirdiği bir sektörde kadınların da yetkinlikleri artacaktır. Dijitalleşmeyle birlikte herkesin bilgiye daha kolay ulaştığı, kendini geliştirme fırsatları bulduğu bir dünyada daha iddialı kadın yöneticiler bizi bekliyor diyebiliriz.

Exit mobile version