Mattel’in oyuncak markası Barbie, her ne kadar bir süredir toplumsal cinsiyet stereotiplerinden sıyrılarak sıradan bir bebek olma yolunda büyük adımlar atmış olsa da, pek çok neslin hafızasına zenginlik, aşk ve estetik üçgeninde gerçekleşmesi çoğu kimse için mümkün olmayan bir hayalin temsilcisi olarak kazınmıştır malumunuz.
Peki ya bu rüya bebek, Ken ile en güzel yolculuklarına tanıklık eden meşhur pembe arabasını ardında bırakıp gerçek dünyaya dönerek sıradan bir hayata yelken açsaydı? Cosmopolitan Editörü Carina Hsieh ve ambalaj tasarımcısı Clauda Arisso tarafından hazırlanan üç dakikalık parodi reklam filmi, güne baristanın adını yanlış yazdığı Starbucks kahvesiyle başlayan “sıradan” Barbie’nin tüm umutları yok eden metro yolculuğunun zorlu koşullarına rağmen yüzünden silinmeyen gülümsemesiyle işe gitme çabasını anlatıyor.