OpenAI’ın ChatGPT’sinin popülaritesi arttıkça, şirketin başarısını arkasına alarak meşruiyetlerini kuvvetlendirmek isteyen pek çok şirket, ürünlerinin adına ‘GPT’ ifadesi eklemeye başladı. DateGPT, SeaGPT, Gita GPT ve DirtyGPT sayısı giderek artan şirketlerden yalnızca birkaçı.
Bu eğilimin önünü kesmek isteyen ChatGPT, aralık ayı sonunda GPT ticari markasının sahipliği için başvuruda bulundu. Yakın zamanda prosedürün hızlandırılması için ABD Patent ve Ticari Marka Ofisi’nin (USPTO) kapısını çaldıysa da USPTO, OpenAI’nin avukatlarının prosedürü hızlandırma ihtiyacını haklı çıkaracak kanıtlar sunamaması nedeniyle başvuruyu reddetti.
OpenAI’ın GPT’yi markalaştırma mücadelesini kazanması, GPT’nin şirketle özdeşleştiğini, insanların genel olarak üretken yapay zekâ ile ilişkilendirdiği bir kavram olmadığını kanıtlama becerisine bağlı. Aynı adı taşıyan ürünlerin sayısı düşünüldüğünde, GPT’nin ayırt edici yönünü kanıtlamak kolay olmayabilir.
Başvuru onaylanırsa…
OpenAI’ın GPT’yi markalaştırmayı başarması, yapay zekâ ürünlerinin adında GPT ifadesine yer veren diğer şirketler için kötü haber demek. Zira şirketler o andan itibaren GPT ifadesini kullanmaya devam etmek için OpenAI’dan izin almak zorunda kalacak; ticari marka ihlalleri ise yaptırımla karşılaşacak.
OpenAI, eğer isterse ticari marka haklarına dayanarak şirketlere karşı geriye dönük olarak da dava açabilecek.