Laptop kameralarının üzerlerine elektrik bandı yapıştıranlara ilk zamanlar paranoyak muamelesi yapıldığını hatırlarsınız. Ancak teknoloji geliştikçe pek de öyle olmadığına hepimiz ikna olduk.
Evlerimize çoğunlukla güvenlik gerekçesiyle aldığımız kamera sistemlerinin düşündüğümüz kadar masum olmadığı, Amazon’un geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamayla gün yüzüne çıkmıştı. E-ticaret devi, polis istediği takdirde, kişilerin izni olmadan elindeki kamera görüntülerini yasal otoritelerle paylaştığını ve bu durumun bu yıl boyunca 11 kez yaşandığını açıklamıştı.
Apple, Arlo, Anker ve Wyze ellerinde mahkemeden alınmış bir izin olmadan kullanıcıların görüntülerini paylaşmadıklarını beyan ederken, Google ise yakın zamanda politikasının Amazon ile benzer olduğunu duyurdu. Silikon Vadisi devi, elindeki görüntüleri mahkeme izni ve kullanıcının haberi olmaksızın istendiği takdirde polisle paylaştığını belirtti.
Google sözcüsü Kimberly Taylor yakın zamanda The Verge’e verdiği demeçte; kaçırma, intihar girişimi, okul saldırıları ya da kayıp bir kişi söz konusu olduğunda, kişileri ölümden ya da zarar görmekten kurtarabileceklerini düşündükleri durumlarda politikalarının kamera görüntülerini yasal otoritelerle paylaşmaya izin verdiğini belirtti. Taylor, “sadece devam eden bir tehdidi önlemek için makul ölçüde gerekli olan verilerin ifşa edildiğinden emin olarak, acil bir durumda” veri paylaşımı yaptıklarını belirtse de aslında yasalar nezdinde hiçbir şirket bu verileri paylaşmakla yükümlü değil.
Belki her yerde duymaktan sıkıldık ama George Orwell’in 1949 Haziran’ında kaleme aldığı 1984 eserinin günümüz gerçekliğine dair ne kadar büyük öngörüler barındırdığını bir kez daha net bir şekilde görüyoruz.