Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin, Gaziantep Valiliği koordinasyonu ve Gaziantep’i Geliştirme Vakfı (GAGEV) işbirliğinde 15-18 Eylül tarihlerinde 4’üncüsünü düzenleyeceği Gaziantep Gastronomi Festivali’ne (GastroAntep) dair detaylar dün Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen buluşmada basın mensuplarıyla paylaşıldı.
Dünya Bankası’nın en rekabetçi yedi şehirden biri olarak seçtiği ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 116 şehir arasında gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda (UCCN) Türkiye’yi temsil eden ilk şehir olarak listeye aldığı Gaziantep, GastroAntep aracılığıyla mutfağının zenginliğini dünya sahnesinde tanıtmaya hazırlanıyor.
Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şefler, gurmeler, yaşam koçları, diyetisyenler, gıda üreticileri, gastronomi öğrencileri, tarım üreticileri, tedarikçiler, akademisyenler ve sektör temsilcilerini bir araya getirecek olan etkinliğin bu yılki temasıysa “sürdürülebilirlik”.
“Yolculuğumuz insanlık yolculuğu”
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, festivale sayılı günler kala düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Gaziantep’in daha güçlü bir turizm merkezi hâline gelmesi için sürdürdükleri çalışmaları ve gelecek hedeflerini aktardı. Şahin, dünyanın zenginlik ölçeğinin artık kültürel zenginliğin korunması, kültürel mirasa sahip çıkılması ve sağlık konuları olduğunun altını çizerek ekledi: “Bizim GastroAntep yolculuğumuz aslında bir insanlık yolculuğu. Kişi başına düşen gelire bakmıyor milletler artık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı en büyük miras bilim ve akıl. Elimizdeki toprağın bizi nereye götüreceğini iyi analiz edeceğiz. Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde ekonomik kalkınmayla birlikte insani ve çevresel kalkınmanın mutlaka yapılması gerektiği, yapılmadığında büyük sorunlar yaşanacağı ifade ediliyor. Söylemler eyleme dönüşmediğinde küresel ısınmanın nasıl arttığını, buzulların nasıl eridiğini gördük. Bu zor zamanda ne yapıp ne yapmamamız gerektiğiyle ilgili bir bakışımız var.”
Sürdürülebilir kalkınma için gastronomi
Gaziantep’in kebap, lahmacun, baklava şehri olmadığını belirten Şahin, şehirde veganlar, vejetaryenler ve çölyak hastaları için de seçenekleri artırma çabasında olduklarını söyledi. Şehrin UNESCO’nun yaratıcı şehirler ağına girmesinin uzun bir süreç olduğunu belirten Şahin, “Dünya sürdürülebilirliği konuşuyor. Sürdürülebilir kalkınma için gastronomi” ifadelerini kullandı.
“Ana ve ata tohumu kütüphanesi kuruyoruz”
Şahin, ata tohumlarına ve yöresel ürünlere de sahip çıktıklarına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Nizip’te eğer Ege’nin zeytin tohumunu ekmeye devam edersek, gastronomi memleketi olamayız. Bizim bölgenin yağışına ve nemine uygun atalık tohumlarımız var. Bölgede toprak analizi yapıyoruz ve analize göre tohumu belirliyoruz. Ana tohumu ve ata tohumu kütüphanesi kuruyoruz. Kendi ata tohumumuzu, ana tohumumuzu dağıtmak için Tarım Daire Başkanlığı’nı kurduk. Bu biyoçeşitliliği kullanmamız, toplumla birleştirmemiz, çiftçiye bunu iyi anlatmamız ve bunun gereğini yapmamız gerekiyor.”
Festivalde neler var?
Gastronominin bölgesel kalkınma anlamına geldiğini söyleyen Şahin, gerçekleşmesine sayılı günler kalan GastroAntep’i de şu sözlerle anlattı: “Festival içeriğinde her şey var. Hep beraber bu festival coşkusunu beraber hissedelim. Gaziantep artık tam bir doğal eczane, şifa. Michelin yıldızlı şefler geliyor Gaziantep’e. Öğrenciler büyük bir ilgi gösteriyor. Bu, ekibimizin sürdürülebilirliğiyle oldu. Kimi görmek, kimi duymak istiyorsanız bizde.”
Şehrin geniş mutfak kültürünü global arenaya taşımayı hedefleyen festivalde; Michelin yıldızlı şefler ve UNESCO Gastronomi Şehirleri temsilcilerinin Gaziantep’in yöresel ürünleriyle düzenleyeceği workshop etkinliklerinin yanı sıra sürdürülebilirlik ve biyoçeşitlilik üzerine sergiler, yarışmalar, Coğrafi İşaret Çalıştayı gibi çok sayıda panel ve seminer gerçekleştirilecek.
Etkinliğe dair daha fazla bilgi edinmek ve detaylı programı incelemek için gastroantepfest.com adresini ziyaret edebilirsiniz.