Var oluşuna anlam katacak esere hayat vermek için tüm benliğinin ilhamla dolacağı “o” anın gelmesini bekleyenlerden misiniz? Belki de mükemmel fikrin beyninize bir anda, bir yıldırım misali düşüvereceğine inanıyorsunuz. Yaratıcılığın biricikliğine inandığınızdan, en özgün olanı bulana kadar kendinizi başarılı addetmeyecek misiniz yoksa?
Bir yerlerde, sizin gibi düşünmeyen ve yaratıcılığı, ilhamı ve fikri sizin gibi yorumlamayan birileri var. Örneğin, aklına bir anda değil parça parça gelen fikirleri birleştirerek yedinci sanatın en özgün eserlerinden bazılarına dönüştüren David Lynch… veya ilhamın amatörler için olduğunu, her iyi fikrin çalışarak elde edildiğini düşünen Chuck Close. Yeterince özgün olmadığınızdan endişelisiniz, öyleyse size Ray Barbee’den ufak bir alıntı: “Beni yaptığım şeyleri yapmaya itenin altında, başka insanları o şeyi yaparken görmüş olmam yatıyor. Pek çok insan işe taklit ederek başlar, ancak, bu taklitler daha sonra kendine has bir şeylere dönüşür çünkü insanlar taklit ettikleri şeyi tam olarak taklit etme yeteneğinden yoksundurlar.”
Yönetmen David Lynch, radyo ve televizyon gazetecisi Robert Krulwich, fotogerçekçi ressam Chuck Close, profesyonel kaykaycı Ray Barbee ve yazar Susan Orlean gibi isimlerin fikir, yaratıcılık ve ilhamı kendi perspektiflerinden yorumladıkları, film yapımcısı Andrew Norton imzalı video için buyurun.
