Fatih Altaylı dünkü (15 Temmuz 2012 tarihli) yazısının ‘Vibratörlü Çikolata’ başlıklı kısmında ekranlarda boy gösteren üç ürün grubuna ait reklamlarda tüketicilerin aşırı haz alırken resmedilmesini eleştiriyor. Peki sizce Altaylı hangi reklamları kast ediyor ve eleştirisinde haklı mı?
Vibratörlü çikolata
Televizyonlarda reklam kuşaklarını izlerken üç tür ürünün reklamına dayanamıyorum.
Biri banyo sabunu ve jelleri.
İkincisi dondurma.
Üçüncüsü ise çikolata.
Banyo sabunları reklamlarındaki kadınlara bakıyorum.
Yıkanıyorlar mı, başka bir şey mi yapıyorlar belli değil.
Yahu insan böyle yıkanır mı?
Hani hamam kültürü olmayan ülkede olsak yiyeceğiz de, burada olmuyor.
Sanki banyoda bir de adam varmış ama film çekilirken çıkarmışlar aradan, kadın da adamın yokluğunda durumu idare ediyor gibi.
Bu nasıl reklam?
Ya dondurma reklamları?
Böyle bir dondurma yemek var mı dünyada?
Böyle dondurma yiyen biri tecavüze uğrasa, mahkemede hafifletici neden olur.
Korkum o ki, çoluk çocuk bu reklamları göre göre dondurmayı ‘öyle’ yenen bir şey zannedecek.
Sonunda babasından anasından dayak yiyecek.
Çikolatalar farklı mı?
Kadın çikolata yiyor ama suratındaki ifadeye bakarsan sanki çikolata paketinden promosyon olarak vibratör çıkmış.
Sırf bu reklamlar yüzünden çikolatadan, dondurmadan soğudum.
Yersem bende de aynı etkiyi yapar diye korkuyorum.