Tıpkı her sözcüğün olduğu gibi acının da evrensel bir ya da birkaç tanımına ulaşmak mümkün. Konu acıdan açıldığı zaman herkesin dillendirecek bir sözü elbette vardır ve genellikle, zamanın kısıtlı ve dolayısıyla da kıymetli olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, acının kişideki manası karşı tarafa genel tanımların gölgesinde seyrelerek iletilir. Evrensel bir tanımı referans almak, basamaklardan yalnızca biri elbet. Toplumsal gruplar, kimlikler ya da farklı tip sermayelerin türlü birikim olasılıklarına göre de acının tanımı değişebilir. Empatinin zaman tarafından durmaksızın köşeye sıkıştırıldığı günümüz dünyasında farklı kimliklerin kendi acıları ile aşağı yukarı neyi kastediyor olduklarının anlaşılabilmesi de önümüzde ciddi bir sorun olarak duruyor. Böyle anlarda da empatinin tekrar sağlamlaştırılması görevi güçlü mesajlara kalıyor.
Bulgaristan’da LGBTİ bireylere, ailelerine, arkadaşlarına ve destekçilerine yardım amacıyla faaliyet gösteren Single Step, yeni yayınlanan reklam filminde acının farklı anlamlarını ele alıyor. Ivan adında bir adam, 15 saat gibi bir sürede 10 biner tekrar squat, şınav ve barfiks hareketi yapıyor. Bu zaman diliminde Ivan’ın acı çekmediğini söylemek zor. Peki aynı tespiti; örneğin her gün “işe yaramaz, ibne” gibi sözlere maruz kalan, aşağılanmaktan çekinen, yalnız bırakılan LGBTİ bireyler için ne derece yapabiliriz? Eğer sadece fiziksel anlamda acıdan konuşuyor olsaydık, işimiz bir nebze kolaylaşırdı. Acının anlamı duygusal açıdan irdelendiği zaman işler karmaşıklaşıyor.
Ivan, acı nedir bilmediğini söylüyor. Onun 15 saatlik mücadelesini konu alan reklam filmi ise hayatında bir kez olsun hakarete uğramaktan kaçamamış tüm çocuklara adanıyor.