MasterCard Worldwide tarafından yapılan Global Ekonominin Merkezleri Araştırmasına (Centers Of Commerce Index) göre, Londra küresel ekonominin en önemli şehri. Dünya çapında 75 ülke baz alınarak gerçekleştirilen araştırmada ilk 25e giren şehirlerin yüzde 40ı Avrupa bölgesinden. Londranın liderliğinin ardından Paris, Frankfurt ve Amsterdamın dünya ticaretinin en önemli 10 şehri arasında girmesi iş dünyasının gözlerinin Avrupaya çevrilmesine neden oluyor.
MasterCard Worldwide tarafından, dünyada ticaret alanında başı çeken şehirleri belirlemek üzere yaptırılan Global Ekonominin Merkezleri (Centers Of Commerce) Araştırmasına göre, Londra küresel ekonominin en önemli şehri olarak konumlandırıldı. Araştırmada Avrupa ülkelerinin global ekonomideki önemi dikkat çekti. MasterCard Worldwide Global Ekonominin Merkezleri Araştırmasına göre; sıralamada ilk 10a giren şehirlerden dördü, ilk 25 şehirden 10 tanesini Avrupa şehirleri oluşturdu. Araştırmaya göre ilk 25e giren Avrupa şehirleri şöyle: Londra (1.), Paris (7.), Frankfurt (8.), Amsterdam (10.), Madrid (11.), Kopenhag (14.), Zürih (15.), Stokholm (16.), Milano (20.) ve Berlin (23.)
Doğu ile Batı Avrupanın Farkı
MasterCard Worldwide tarafından gerçekleştirilen ve 75 şehrin baz alındığı Global Ekonominin Merkezleri Araştırması Doğu Avrupa ile Batı Avrupa arasındaki ekonomik farklılığı da gözler önüne serdi. Araştırma içerisinde yer alan 28 Avrupa şehrinin sadece 6sı Doğu Avrupa şehirleri arasında yer alıyor. Araştırma içerisinde yer alan Doğu Avrupa şehirleri sırasıyla; Prag (49.), Moskova (51.), Budapeşte (52.), Varşova (59.), İstanbul (64.) ve Saint Petersburg (67.) olarak belirlendi.
Yükselen Yıldız Moskova
MasterCard Worldwide tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, Doğu Avrupa şehirleri sıralamada geride kalmalarına rağmen, yeni gelişen bu pazarlar yüksek bir dinamizm gösteriyor. Bu şehirlerin yıllık bazdaki endeks puanlarının ticaretin en önemli şehri Londranın puanları ile kıyaslanması da bu durumu destekliyor. Özellikle, hızla büyüyen Doğu Avrupa Bölgesi için geçiş konumunda bulunan Moskova, yükselen ekonomisi ve Doğu Avrupada sahip olduğu stratejik rolüyle fiili endeks puanlarında en yüksek artışı gösteren ülke olarak dikkati çekiyor.
Araştırma heyeti içerisinde yer alan, İngilterede bulunan Loughborough Üniversitesinde Küreselleşme ve Dünya Şehirleri Araştırma Ağı Yöneticisi Prof. Peter J. Taylor araştırma ile ilgili şunları söyledi: Batı Avrupanın küresel ticaret merkezlerinin güçlerindeki süreklilik, demokrasi ve istikrar gibi tarihi etken ve süreçlerin önemini gösteriyor. Buna rağmen Doğu Avrupa şehirlerinin etkileyici performansıysa, küresel sistemin dinamikliğine ve gelişen pazarların dünya ekonomisini bir değişime zorladığına vurgu yapmaktadır.
MasterCard Avrupa Başkanı Javier Perez ise Küresel şehirlerin dinamiklerini anlama ve yerel pazar koşullarından faydalanma yeteneği, bir firmanın rekabet alanındaki avantajını belirlemede önemli bir faktör haline gelmiştir. MasterCard olarak küresel düşünüp, yerel hareket ediyoruz şeklinde konuştu.
MasterCard Worlwide tarafından gerçekleştirilen Global Ekonominin Merkezleri Araştırması, dünyanın 75 şehrini 7 farklı yönü ile değerlendiriyor. Yasal ve politik yapı, ekonomik istikrar, iş yapma kolaylığı, finansal akış, iş merkezi niteliği, bilgi yaratımı ve akışı ve yaşanırlık şehirlerin değerlendirilmesinde önemli kriterler arasında yer alıyor. Araştırma içerisinde yer alan her şehir 43 gösterge ve 74 alt göstergeye göre puanlanıyor. MasterCard Global Ekonominin Merkezleri Araştırması Dr. Michael Goldbergin başkanlığını yaptığı, Ekonomi, sosyoloji ve kentsel çalışmalarda dünyaca ünlü uzmanlardan oluşan araştırma heyeti tarafından oluşturuldu. Raporun tamamı www.mastercardworldwide.com/insights adresinden temin edilebiliyor.
Temel Bulgular
Avrupa
Londra, Ticaretin Merkezi olarak yerini koruyor. Güçlü ve güvenli ekonomisi, hareketli mali pazarları ve uluslararası ticaretteki yüksek standartlarını destekleyen yasal ve politik yapısıyla Londra, 2008 yılında da Global Ekonominin Merkezleri Araştırmasında en üst sıradaki yerini aldı. Şehir üst sıradaki diğer şehirlerle kıyaslandığında, gelişme açısından en önemli bölge olarak birçok boyutta rakiplerine belirgin bir fark atıyor.
Madrid finansal liderliğini sürdürürken, Avrupa’daki Ticaret Merkezleri arasında konumu ilk beşe yükseltti. Kilit bir Avrupa şehri olarak Madrid, 2007 yılında dünyada 16. sırada iken 11. sıraya, Avrupada ise 6. sıradan 5. sıraya yükseldi. İstikrarlı gayri safi milli hasılası, kambiyo rayici ve güçlü tahvil piyasası ile birleşen yüksek yaşam standartları ile Madrid, Londra, Paris, Frankfurt ve Amsterdamdan sonra Avrupanın en önemli şehirleri arasına girdi.
Amsterdam önemli bir Avrupa şehri olarak ortaya çıktı. Hisse senedi sahipliğinin yaratıldığı yer olarak tarihsel bir mali merkez olan Amsterdam, Avrupada 4. dünyada ise 10. sırada bulunuyor. Dünyadaki, en önemli istikrarlı ekonomilerden birisi olmasının yanında yüksek yaşam standartları, güçlü yasal ve politik yapısı ile Amsterdamın yükselişi, Avrupanın baskın bir küresel oyuncu olarak süren önemini yansıtıyor.
Frankfurtun bir sıra gerilemesi Doğu Avrupadaki mali hizmetlerin değişimini yansıtıyor. Frankfurtun ilk 10 içinde yer alması 200 yıllık bankacılık tarihinin bir yansıması olmakla birlikte; 2007de 7. sıradaki konumundan 2008de 8. sıraya gerilemesi, Doğu Avrupada finansal hizmetlerin gittikçe artan özerkliğini betimliyor.
Paris sıralamada Frankfurtu geçerek 7. sıraya yerleşti. Parisin yüksek eğitim seviyesi, ekonomik istikrar ve bilgi yaratımı yanında uluslararası ve yerel hava yolculuğunda merkez olma özellikleri onu 2008 İndeksi’nde Frankfurtun önüne taşıdı ve Frankfurtu 2007 deki konumundan 1 adım gerileterek 8. sıraya düşmesine neden oldu.
Fiili İndeks derecelendirmesinde en yüksek gelişmeyi Moskova gösterdi. Moskovanın gelişimi, yükselen ekonomisini ve Doğu Avrupada önemli rolünü yansıtıyor. Londraya göre yıllık bazda yapılan kıyaslamada en önemli artışı sağlaması, Doğu Avrupanın küresel ekonomide artan önemini gösteriyor.
Asya
Global Ekonominin Merkezlerinde ilk 25in içinde sekiz Asya şehri yer aldı. Tokyo, Singapur, Seul, Sidney, Hong Kong, Osaka, Taipei ve Şangay Global Ekonominin Merkezleri sıralamasında ilk 25 içinde yer alarak, Asyanın küresel ekonomideki önemli rolünü teyit ediyor.
Şangay sekiz basamak atlayarak, en öenmli global şehirler arasında yerini güvenceye aldı. Şangay dünyanın en kalabalık ve en hızlı gelişen şehirlerinden birisi olarak 2007de 32. sıradayken, bu yıl 25. sıraya yükseldi. Ekonomik istikrarı, yasal ve politik yapısı ve artan yaşam kalitesi ile Çinin gelişmekte olan ekonomisini destekleyen Şangayın atılımı, bir küresel gelişme merkezi olarak hem Çin hem Asya ekonomileri açısından önemini gösteriyor.
Latin Amerika
Latin Amerika küreselleşmeye ve daha rekabetçi olmaya devam ediyor. Latin Amerikadaki 7 şehir, Global Ekonominin Merkezleri olan 75 şehir arasında yer aldı. Bu şehirler arasında Santiago güçlü iş ortamı, istikrarlı yasal ve ekonomik sistemiyle başı çekiyor. Sau Paulo ise finansal pazar hacmi ile, küresel bazda ilk 20 içinde yerini alarak iyi bir skor elde ediyor.
Dünyada gelişen ilk beş şehir arasında yer alan Bogota iddialı. Bogotanın istikrarlı ekonomisi ve artan hayat standartları, şehre Latin Amerikada izlenmesi gereken bir konum kazandırıyor.
Orta Doğu
Güçlü iş ortamı ile Dubai Orta Doğunun lideri konumunda. Bölgedeki hava ve kargo trafiğinin merkezi olması ve esnek iş ortamı Dubaiyi gelişmekte olan firmalar için ideal bir konuma taşıyor. Ayrıca, Dubainin politik ve yasal yapısı, Orta Doğu’da küresel iş yapmak isteyenleri kendine çekiyor.
Kuzey Amerika
New York ve Şikago bölgesel üstünlüklerini koruyor. Küresel olarak ilk 10 içinde sadece iki Kuzey Amerika şehri yer aldı. New York ve Şikago, güçlü mali pazarların ve Amerika Birleşik Devletlerindeki iş ortamının avantajını sağlıyorlar.
Vancouver dünyada en yaşanılır şehir. Vancouvera ek olarak iki Kanada şehri, Toronto ve Montreal de yaşanabilirlik açısından dünyanın ilk 20 şehri arasında yer alıyor. Yaşanabilirlik kişisel özgürlük, iklim, boş zaman aktiviteleri ve diğer hayat standardı faktörlerine göre değerlendiriliyor.
Los Angeles ilk on arasındaki yerini kaybetti. Los Angelesın 2007de 10. sıradayken 2008de 17. sıraya düşmesi küresel finansman hizmetlerindeki rolüne bağlı olan faktörlerden ve Avrupa şehirlerinin bilgi yaratımı alanında güçlenmelerinden ileri geliyor. Ancak yine de, Kuzey Amerikada New York, Şikago ve Toronto’dan sonra 4. sırada yer alıyor.