“Rahat, pratik, öngörülebilir”

Digiturk Kurumsal İletişim Direktörü Kadri Mutlu’nun işi ve kişisel ilgisi sebebiyle hayli yoğun bir seyahat programı var. Mutlu ile “rahat, pratik ve öngörülebilir” olduğu için tercih ettiğini söylediği Sabiha Gökçen’de buluştuk.

Çekim-kurgu: Fatih Yürür

Sabiha Gökçen’i tercih etme nedenleriniz neler Kadri Bey?

Ulaşım önemli bir faktör. Evim Sarıyer’de ve oradan Sabiha Gökçen’e üçüncü köprü bağlantı yolunu kullanarak ulaşımım çok rahat, pratik ve öngörülebilir. Hiçbir şekilde tıkanma ihtimali olmayan bir rota üzerinden havalimanına ulaşmanın verdiği rahatlık söz konusu. Uçuştan çok önce yola çıkmak gibi bir telaşa kapılmıyorum çünkü aradaki mesafeyi ne kadar sürede kat edebileceğimi çoğu zaman çok isabetli bir şekilde öngörebiliyorum.

İkincisi, özellikle kişisel seyahatlerimde, gitmek istediğim gerek yurtiçi gerekse yurtdışındaki destinasyonlar için en uygun fiyatlı uçuşları Sabiha Gökçen kalkışlı alternatiflerde buluyorum. Bu açıdan da bir tercih sebebi Sabiha Gökçen. Buraya geldikten sonra yaşadığım restoran, kafe, lounge deneyiminde de hiçbir zaman bir aksilik yaşadığımı hatırlamıyorum.

Seyahat programınız yoğun mudur peki?

Açıkçası sık seyahat ederim, severim de. Belki de burcumdan gelen bir özellik bu. Gezmeyi, keşfetmeyi, yeni ülkeler görmeyi çok seviyorum. Bazen yalnız, bazen ailece bazen de iş nedeniyle…

Biz özellikle spor yayıncılığında ön plana çıkmış bir marka olduğumuz için Final Four veya yurtdışındaki diğer organizasyonları işimiz gereği takip ediyoruz zaten. Dizi ve film dünyasındaki yenilikleri yakalayabilmek için pek çok fuar ve organizasyonu da yerinde izliyoruz. Bunların hepsi birleştiğinde de uçak seyahatleri hayatımızın önemli bir parçası haline gelmiş oluyor tabii.

Eh tabii, bu kadar çok seyahat edince valiz en ergonomik şekilde nasıl hazırlanır, havalimanına ne kadar sürede varılır, kabin içi bagajla seyahat etmenin incelikleri nelerdir gayet iyi öğrendim.

Valizinizin olmazsa olmazları neler?

Hem mesleki gereklilik hem de kişisel ilgimden ötürü müthiş bir dizi film ve canlı maç izleyicisi olduğumu söyleyebilirim. Piller, şarjlar yetmiyor genelde. Bu yüzden beIN CONNECT’ten izlemek üzere tablettir, telefondur tabii ki her zaman yanımda. Ayrıca gerek beklerken gerekse uçak içerisinde tüm bunları izlerken hayat kurtaran bluetooth kulaklığım da hep valizimdedir. O kadar pratik hale geldim ve valiz hazırlama konusunu öyle optimize ettim ki neyi valize nasıl yerleştirirsem en kompakt ve mobil hale gelirim gayet iyi biliyorum artık.

Seyahat etmeyi bu kadar sevdiğinize göre favori bir destinasyonunuz mutlaka vardır.

Özgürlükler şehri Amsterdam’ı çok seviyorum. İtalya’yı da genel olarak severim, bir de kızım İtalyan Lisesi’ni kazandıktan sonra onunla beraber Sicilya’sından Torino’suna varıncaya kadar keşfetmek çok hoş bir deneyim benim için.
Türkiye’de de mümkün olduğunca güneye inenlerdenim, dolayısıyla Dalaman ve Bodrum uçuşları en sevdiklerim.

Bir dizi, bir film ve bir canlı spor içeriği tavsiyesi alarak bitirelim o halde.

İyi bir futbolsever olarak Spor Toto Süper Lig diyeceğim tabii ki. Dizilere gelince… Çok Emmy ödüllü dizimiz var ama ben şu sıralarda beIN Series’te Sharp Objects’i severek izliyorum. Film için de beIN Movies Premier’de her pazar saat 21:00’de başlayan, vizyondan yeni çıkan yapımlarımızı tavsiye edebilirim.