Site icon MediaCat

Destinasyon: Sağlık

Destinasyon: Sağlık

Bugün gelişmiş ülkelerdeki pek çok insan, kaliteli sağlık hizmetini daha uygun fiyatlarla ve daha kısa bekleme süreleri içerisinde almak amacıyla seyahat ederek sağlık turizmine katkıda bulunuyor. Bu amaçla ülkeleri dışına çıkan yıllık 30 milyon insanın dünyadaki sağlık turizmi harcamaları yaklaşık 500 milyar dolara ulaşmış durumda. Özellikle estetik cerrahi, diş tedavisi, obezite cerrahisi, organ nakli, tüp bebek tedavisi, saç ekimi ve lazer tedavisi gibi alanlarda uzmanlaşmış olan Türkiye, küresel sağlık turizminde en sık tercih edilen destinasyonlardan biri olsa da pandemi, sektör için zor bir sınav oldu.

Pandeminin etkisi karşısında hızlı bir tepki veren Türkiye, sağlık turizmi sektörünü yeniden yapılandırarak bu süreçten daha da güçlenerek çıkmayı başardı. TÜİK verilerine göre, 2019 yılında ülkemizde 701 bin 46 hasta sağlık hizmeti aldı. Sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen yabancı ziyaretçi ve yurtdışında ikamet eden vatandaşlardan elde edilen turizm geliri ise yaklaşık 1,5 milyon dolar tutarında.

Sektör için yol ayrımları

2020’de zirve yapan pandeminin etkisiyle sağlık turizmi ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısı 407 bine düşerken, elde edilen gelir de 1,1 milyon dolara geriledi. 2021’de normalleşmenin etkisiyle yeniden bir canlanma görüldü ve Türkiye’ye gelen 670 bin turistten 1,7 milyon dolar gelir sağlandı. 2022’de ise, yaklaşık 1,3 milyon kişi sağlık hizmeti almak için ülkemize geldi ve buradan yaklaşık 2 milyon dolarlık gelir elde edildi.

Peki, rakamlar tekrar yükselişe geçmişken, 6 Şubat’ta meydana gelen ve Türkiye’nin 10 ilini derinden etkileyen Kahramanmaraş merkezli deprem, pandemiden sonra ikinci bir kırılma noktası yaratır mı? Türkiye Sağlık Turizmi Dernekleri Federasyonu’na (TÜRSAF) göre cevap hayır.

Yükseliş beklentisi

TÜRSAF Başkanı Tevfik Yazan, ekonomik çalkantılar ve doğal afetler gibi olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin sağlık turizminde istikrarlı bir yolda olduğunu söylüyor. Türkiye’nin cerrahi branşlar, kısırlık, tüp bebek tedavileri, onkolojik tedaviler, estetik operasyonlar, göz ve diş tedavisi ile saç ekiminde dünyada tercih edilen ilk 3-4 ülkeden biri olduğunu söyleyen Yazan, sağlık hizmetinde en yoğun taleplerin Almanya, İngiltere, Hollanda başta olmak üzere Avrupa ülkeleri ile Ortadoğu’dan geldiğini ifade ediyor. Gelen taleplerde ise saç ekimi, diş ve göz tedavisi ile estetik operasyonlar ön plana çıkıyor. Hasta sayısı ve gelir bakımından ise 2023’te, bir önceki yıla göre en az yüzde 25-30 oranında bir artış bekleniyor.

Coğrafi konumu itibarıyla dört saatlik uçuş mesafesinde, yaklaşık 1 milyar insana ve 57 ülkeye hitap eden Türkiye’nin sağlık turizminde 2023 hedefi 1,5 milyon sağlık turisti ve 10 milyar dolarlık gelir.

Ağız sağlığına en çok talep İngiltere’den

Diş sağlığı konusunda gelen talebi değerlendiren Dent Group Yönetim Kurulu Başkanı Msc. Dt. Neşve Kayabaşoğlu, il tercihlerinin mevsim bazında farklılık gösterdiğini belirtiyor. Değerlendirmeye göre, bahar aylarında İstanbul daha fazla ön plana çıkarken, “yüksek sezon” adı verilen yaz aylarında Antalya klinikleri başı çekiyor.

En fazla hasta sayısı bahar ve yaz aylarında yakalanırken, Noel tatili döneminde Türkiye genelinde sağlık turistlerinin sayısında düşüşler yaşanıyor. Ağız sağlığı tedavileri için klinikleri ziyaret eden hastaların geldiği ülkeler arasında yüzde 40’lık oran ile birinci sırada İngiltere geliyor. İngiltere’yi yüzde 33 ile Almanya, yüzde 19 ile Fransa, sonrasında ise Hollanda ve Belçika izliyor. ABD, İrlanda, İsviçre, Lüksemburg, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler ise pandemi sonrası Türkiye’yi oldukça sık tercih etmeye başlamış ülkeler arasında bulunuyor.

Obezite ve Genel Cerrahi Uzmanı Newme Health Clinic Kurucusu Op. Dr. Mani Habibi

“Müşteri deneyimi ve kalite standartları yükseltilmeli”

Türkiye, son yıllarda sağlık turizmi alanında hızla büyüyen ve giderek daha fazla turistin tercih ettiği bir destinasyon haline gelse de, sağlık turizmi sektörü ile ilgili geliştirilmesi gereken birçok konu mevcut. Bu konuların başında, sağlık turizmi sektöründe hizmet veren sağlık kuruluşlarının kalitesinin daha fazla artırılması, uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi ve akreditasyon süreçlerinin tamamlanması geliyor. Sağlık turizmi sektöründe çalışan personelin yeterliliği ve dil yeterliliği gibi konular da önemli.

Peki, neden kaliteden ödün veriyoruz? Bunun birincil sebebinin rekabetin sadece fiyat üzerinden yapılmaya çalışılması olduğunu söyleyebilirim. Sağlık turizmi sektörüne yeni giren sağlık kuruluşları veya çalışanları hasta çekebilmek ve kendi portföylerini oluşturabilmek adına piyasa fiyatının çok altında hizmet sunarak rekabete katılmaya çalışıyor. Bunun sürdürülebilir olması için de kalitesiz ürün, ucuz işgücü kullanmak durumunda kalıyorlar. Kalite standartlarının altında verilen hizmetler, olumsuz sonuçlar ortaya çıkartıyor. Bu yaklaşım, uzun dönemde ülke sağlık turizmi imajımızı bozarak marka değerini düşürecektir. Bu konuda devletin, ilgili dernek ve kuruluşların düzenleyici olması gerekiyor. Marka değerini yükseltmek için fiyat düşürmek yerine kaliteyi artırmak gerektiğini vurgulamak gerekiyor. Yapılan her tedavi ile ilgili kalite standartları belirlenmeli, bu standartları korumak için akreditasyon çalışmaları yapılmalı. Yine asgari fiyat limiti belirlenmeli ve bunun denetimleri yapılmalı.

Bir diğer önemli sorun ise sağlık turizmi organizasyonunun yetkili acenteler yerine piyasada “simsar” olarak tanınan yetkisiz kişiler tarafından yapılıyor olması. Bu kişilerin sağlık turizmi organizasyonlarını yürütmesi, hastaların sağlığına ve güvenliğine yönelik riskleri artırıyor.

Bir hastanın olumlu tecrübesi en az 10 yeni hastayı çekebilirken, olumsuz bir tecrübe 100 hastanın planını değiştirmesine sebep olabilir. Bu nedenle, sağlık turizmi sektöründe müşteri deneyimine öncelik vermek ve kalite standartlarını yükseltmek gerekli. Hastaların tedavisini planlarken uluslararası kılavuzları göz önünde bulundurarak hasta için en uygun ve en sağlıklı tedaviyi seçmeliyiz. Bununla da kalmayıp gelen hastalara ülkemizin doğal ve kültürel zenginlikleriyle tanıştırmalı, tedavilerini unutulmayacak bir deneyime çevirmeliyiz.

Exit mobile version