Site icon MediaCat

Çikolata krizi marka efsanesine dönüştü

TikTok’ta geçtiğimiz günlerde ilginç bir görüntüye rastladıysanız, muhtemelen bir havalimanında annesine Toblerone çikolatası getirmediği için adeta öfke patlaması yaşayan genç kızı hatırlarsınız. Sosyal medyada “Tantrum Girl” olarak üne kavuşan bu genç kızın görüntüleri aslında sanıldığı gibi spontan bir kriz değil; ustaca hazırlanmış bir reklam kampanyasıydı.

Toblerone’un yaratıcı ajansı LePub ile işbirliği içinde hazırladığı kampanyada, profesyonel oyuncular kullanıldı. Londra’daki bir havalimanının geliş terminalinde çekilen bu kurgusal kriz videosu, yalnızca birkaç gün içinde yaklaşık 50 milyon organik izlenme elde etti. Yolcuların gerçek sandığı bu sahne sosyal medyada hızla yayıldı ve markaya beklenmedik ölçüde dikkat çekti.

@xshopzxWhat would you do in this situation 🥲 * Disclaimer*: This video features paid actors, and permission was obtained before sharing. While the events depicted are not real, they reflect the genuine challenges of parenting. Let’s face it parenting is tough! But we got this💪🏽♬ original sound – Shopz

Kampanyanın arkasındaki Toblerone, dünya genelindeki duty-free mağazalarında en çok tercih edilen çikolata markası olduğunu vurguluyor. Markanın bu çalışmayla hedeflediği ise, seyahat gelenekleri ve hediyelik olarak yıllar içinde pekiştirdiği konumu, dramatik bir şekilde tekrar gündeme getirmekti.

LePub ajansının küresel kreatif direktörü Mihnea Gheorghiu kampanyanın yaratıcı stratejisini şöyle ifade ediyor: “Toblerone her zaman şekli, ruhu ve tavrıyla benzersiz oldu. Markanın ‘asla kare olmayan’ felsefesini duygusal anlamı güçlü bir ortamda sahneleyerek Toblerone’un seyahat hediyesi olarak önemini vurgulamak istedik. Gelen yolcu kapısını beklenmedik bir drama sahnesine çevirerek, insanlara Toblerone’un hayatlarında kapladığı anlamı yeniden hatırlattık.”

Influencer işbirliğiyle pekişti

Toblerone, kampanyanın etkisini artırmak için sosyal medyada influencer’larla da iş birliği yaptı. Influencer’lar, TikTok, Instagram ve Facebook üzerinden kampanyanın merkezindeki “Toblerone’um nerede?” sorusunu kendilerine özgü yaratıcı stillerle yeniden yorumladı. Böylelikle küçük ama anlamlı jestlerin eve dönüşleri nasıl özel kıldığını anlatan geniş çaplı bir diyalog başlatıldı.

Markanın en büyük gücü duygusal bağ

Ad Age’de yer alan habere göre Toblerone’un kıdemli global marka direktörü Magali Mirault, bu reklam kampanyasının başarısını şöyle değerlendiriyor: “Bu kampanya, insanların gerçekten içinde hissettiği bir duyguya dokundu. Açıkçası, gelen tepkiler beklentilerimizin çok ötesindeydi. Toblerone’un küresel ölçekte ne kadar sevildiğini ve seyahat kültürüne ne denli bağlı olduğunu görmek bizim için çarpıcı bir hatırlatma oldu.”

Marka, bu hamlesiyle seyahatle özdeşleşmiş kimliğini günümüz sosyal medya ortamında başarıyla güncelledi ve uzun süre konuşulacak bir reklam vakasına imza attı.

Exit mobile version