MediaCat olarak 2007 yılından bu yana her yılın ilk sayısında bir önceki senenin en iyi manşet ve dergi kapaklarını okurlarımızla paylaşıyoruz. Her yıl farklı disiplinlerden uzman isimleri buluşturduğumuz jüri üyelerinin titiz uğraşlarıyla belirlenen bu özel seçkiler zamanın gereklilikleri doğrultusunda çehre değiştiriyor ve bizi de uygulamada yeniliklere teşvik ediyor. Örneğin, eskiden iki aşamalı olan eleme sürecini üçe çıkararak finalist işlere daha derinlemesine eğilebildiğimiz bir değerlendirme süreci benimsemiştik. Bir dönem seçkilerimiz arasında yer alan “yılın mizah dergileri” kategorisine ise veda etmiştik. Aynı şekilde, “en iyi” olarak belirlenen manşet ve dergi kapaklarının sayısı da geçtiğimiz yıllarda jürinin tekrar eden ortak kararıyla azaldı. Bu azalışın ardında yatan gerekçeleri ilerleyen satırlarda, bu yılın jüri üyelerinin değerlendirmelerini aktarırken açıklama fırsatımız olacak.
Yeni oyuncular sahaya girmeye hazırlanıyor
Geçtiğimiz yıl tam da bu sayfalarda bir süredir dijital mecraları çalışmaya dahil etmek üzerine tartıştığımızı duyurmuştuk. Bu çaba henüz uygulamaya dönüşmese de 2025 için farklı bir metodoloji üzerine çalışmaya başladığımızı duyuralım. Artan mecra çeşitliliğiyle birlikte içeriğe erişilen kaynaklar da hayli farklılaştı. Gelecek yıl MediaCat olarak seçim kriterlerimizi dijital mecraları da değerlendirmeye alacak şekilde geliştirmek üzere hazırlıklarımıza başladık.
Yılın manşetleri & dergi kapakları 2024 jürisi
2024 yılının iz bırakan gazete manşetleri ve dergi kapakları alışıldığı üzere multidisipliner bir jüri tarafından seçildi: Veri Enstitüsü Kurucusu Bekir Ağırdır; Unilever Türkiye, Kuzey Afrika ve Orta Doğu Kurumsal İlişkiler ve İletişim Başkanı Ebru Şenel Erim; Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Feyza Akınerdem; BirGün Genel Yayın Koordinatörü İb rahim Varlı; İstinye Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Kerim Dündar; Media Cat Genel Yayın Yönetmeni Pelin Öz kan; Concept Partner & CCO Ufuk Işık; Grafik Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (GMK) Yönetim Kurulu Başkanı ve PEP Brand Agency Kurucusu Zeynep Tonguç.
Ajans Press tarafından derlenen gazete manşetleri ve dergi kapaklarının oylandığı üç ayaklı çalışmada 1 Aralık 2023-30 Kasım 2024 tarih aralığında yayımlanan 90 ulusal gazete/derginin manşet ve kapakları değerlendirildi. İlk aşamada MediaCat Yazıişleri tarafından ön elemeden geçirilen gazete ve dergiler, ardından bu kez online gerçekleştirilen ikinci bir oylamayla jüri tarafından değerlendirildi. Bu iki oylamayı takiben finale kalan 47 gazete manşeti ve 12 dergi kapağı ise jüri üyelerinin katılımıyla MediaCat ofisinde yüz yüze gerçekleşen bir toplantıda detaylıca tartışıldı. Toplantı neticesinde biri “Yılın Manşeti” olmak üzere altı gazete manşeti ve üç dergi kapağı belirlendi.
Yılın Manşetleri
2024 yılı bir süredir alışıldığı üzere küresel anlamda vukuatlı geçti. Geçmişten bugüne taşınan acı tatlı hatıralar ile çaresizliği, sarkazmı, umudu ve mizahı barındıran “2024’ün en iyi manşetleri” sizlerle.
DIŞARIDA KİMSE VAR MI? (YILIN MANŞETİ)
BirGün, 6 Şubat 2024
Merkez üs Kahramanmaraş’ın yanı sıra Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Kilis, Adana, Malatya ve Elazığ’da da yıkıma neden 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde BirGün, okurlarına bir soruyla sesleniyordu: Dışarıda kimse var mı?
Depremlerle gelen yıkımın neden olduğu sarsıntıların sürdüğünü ve ülkenin enkazdan hâlâ çıkamadığını söyleyen gazetenin mesajıysa birlik çağrısıydı: “Çaremiz yok, üzerimizdeki yıkıntıları birlikte kaldırıp, sıyrılıp gelen gün ışığına doğru ilerleyeceğiz. Kaybettiklerimiz için, geleceğimiz için yıkıntılar arasından bu ülkeyi yeniden kuracağız.”
BirGün’ün dikkat çekici bir başlık ile hislere dokunan bir fotoğrafı etkileyici bir mizanpajda buluşturduğu 6 Şubat 2024 tarihli kapağı, oybirliğiyle, jüri tarafından “Yılın Manşeti” unvanına layık görüldü.
İYİ BİR HABER YOK Kİ YAZALIM
BirGün, 2 Şubat 2024
Bir düşünün… Yeni bir yıl başlayalı henüz bir ay kadar kısa bir zaman olmuş. İstanbul’da yaşayan bir gazetecisiniz, yıllık enflasyon yüzde 76’nın üzerinde. Ekmek ve benzinin zamlandığını öğrendiniz. Sanayi üretimi yedi aydır daralıyor, kredi kartı borçlarıysa 1,2 trilyonu aşmış. Elinizde böyle bir gündem var ve siz, gazetenize atacak başlık arıyorsunuz. Ne yazardınız? BirGün’ün yukarıda bahsini geçirdiğimiz gelişmeleri aktarmak için uygun gördüğü başlık, çaresizliği sarkastik biçimde dışavurmaktaki başarısıyla jürinin takdirini topladı.
SEVİM KOŞ DÖNÜŞÜM GELDİ
Akşam, 28 Temmuz 2024
Birden çok neslin hayatında geçmişe dair iç ısıtan bir hatıra olarak bugün hâlâ varlığını koruyan Bizimkiler dizisinin çekildiği Kozyatağı’ndaki Şale Apartmanı’nın kentsel dönüşüm macerasını manşete taşıyan Akşam gazetesi, diziye yaptığı nostaljik göndermeyle jürinin kalbini kazanmayı başardı. Apartmandaki 36 daireden yalnızca 5’inin kabul ettiği, diğer 31 dairenin ise “hatırası var” diyerek reddettiği yıkım ve yenileme önerisi, haberin yayımlandığı dönemde sosyal medyada da insanları ikiye bölecek kadar ses getirmişti.
DÜNYANIN EN BELİRSİZ DÖRT YILI
Oksijen, 8-14 Kasım 2024
2024’ün en büyük küresel hadiselerinden biri ABD Seçimleri’ydi. Donald Trump’ın bol vukuatlı bir yarışın ardından başkanlık koltuğuna oturduğu seçimlerden çıkan sonucu “Dünyanın en belirsiz 4 yılı” başlığıyla manşetine taşıyan ve seçimleri The New York Times ve Financial Times gibi yayınların yanı sıra Soli Özel, Prof. Ali Akarca, Doç. Orçun Selçuk ve Sezin Öney gibi uzman isimlerin de yorum ve değerlendirmeleriyle inceleyen Oksijen, başlığının çarpıcılığı ve mizanpajının derinlikli estetiğiyle jürinin takdirini topladı.
ARANIYOR
Milliyet, 22 Kasım 2024
Geçtiğimiz yılın bir diğer büyük gündemiyse, hiç şüphesiz, İsrail’in Gazze’ye saldırılarıydı. Gazze’de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından haklarında tutuklama emri çıkarılan Binyamin Netanyahu, “Aranıyor” manşetiyle Milliyet’in ilk sayfasındaydı. İsrail eski Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın da Netanyahu ile birlikte tabi olduğu UCM hükmü, Roma Statüsü’ne taraf olan 124 ülkeyi iki ismi “yakalama yükümlülüğü”yle karşı karşıya bırakıyordu.
HAYATI İSTİYORUZ
BirGün, 25 Kasım 2024
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla 25 Kasım 1999 yılında ilan edilen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün 25’inci yıldönümünde hazırladığı ilk sayfayla BirGün, bir kere daha yılın manşetleri seçkisinde yer almayı başardı. 2024’ün ilk 10 ayında 343 kadının katledildiğini ve bu sayının, kadın cinayetlerinde 2010’dan beri görülen en yüksek sayı olduğunu hatırlatan BirGün’ün “Hayatı İstiyoruz” başlıklı manşeti tipografiden mizanpaja sunduğu görsellik ve ifadesindeki yalınlıkla jürinin beğenisini kazandı.
Not: 1 Aralık 2023-30 Kasım 2024 tarihleri arasındaki gazete manşetleri değerlendirmeye alınmıştır. Yılın Manşeti haricindeki manşetler yayın tarihine göre kronolojik sıralandırılmıştır.
Sonraki sayfa: Yılın Dergi Kapakları
Yılın Dergi Kapakları
Yılın manşet ve dergi kapağı seçkilerimizde sosyal meselelerin ağırlığı ekseriyetle manşetlerde, renklerin ve formların göz alıcılığıysa dergi kapaklarında hissedilirdi. Bu sene, hayatta kalma çabamızın yansımalarını dergi kapaklarında da görmek mümkün. Bu yılın ilk üçüne sırasıyla göz atalım.
BEDELLİ ÖĞRENCİLİK
Bloomberg Businessweek, 19 Ocak 2024
Türkiye’nin eğitim sistemindeki ekonomi temelli adaletsizlik 2024 yılının gazete manşetlerini tararken de sıklıkla değinildiğini gördüğümüz meselelerden biriydi. Kaliteli eğitimin satın alınabilir bir hizmete dönüşmesi bir yana KYK açmazı da gazetelerde ele alınmıştı.
“Özel okullar yüksek maliyetler nedeniyle, açıklanan zam oranlarının yetersizliğine işaret ederken veliler servis ve yemekle daha da artan yüksek eğitim masraflarından şikâyetçi. Ortaya çıkan fiyatlar ise ne okulları ne de velileri memnun ediyor” diyen Bloomberg Businessweek, eğitim sistemindeki sözkonusu adaletsizliğe getirdiği kinayeli eleştiriyle jürinin beğenisini toplayarak “Yılın En İyi Dergi Kapağı” unvanını aldı.
BİR SEN KALDIN GERİYE
Bloomberg Businessweek, 15 Kasım 2024
Bloomberg Businessweek, jüri tarafından 2024’ün en iyi ikinci dergi kapağı olarak belirlenen 15 Kasım 2024 tarihli kapağıyla bir kere daha karşınızda. Tıpkı diğer kapağında olduğu gibi, bu kez toplumun halihazırda çok daha geniş bir kesimini etkileyen bir sorunu, “enflasyon”u kapağa taşıyan dergi, ele aldığı meseleyi şöyle özetliyordu:
“Ekonomi yönetiminin göreve gelmesinin üzerinden bir buçuk yıl geçti. Bu dönemde çoğu temel göstergede iyileşme sağlansa da enflasyon ‘bölüm sonu canavarı’ gibi, yenilemiyor. TCMB tahminine göre de 2027’den önce tek haneli enflasyona dönülemeyecek. Hanehalkı ve reel sektör enflasyon beklentilerinde piyasadan ayrışırken ekonomistler mali tarafta adım atılmasını bekliyor.”
NİHAYET İNSANLIK ÖLDÜ
Kafa, Ekim 2024
Jürinin kalbini çalan üçüncü dergi kapağı KAFA’dan. 12 Ekim 1934 yılında doğan ve 13 Aralık 1977’de, henüz 43 yaşındayken hayata gözlerini yuman Oğuz Atay’ın doğduğu ayda yayımlanan edisyon, Oğuz Atay’ın Günlük’ünün ortaya çıkış hikâyesini keşfe çıkıyor: “Oğuz Atay yaşasaydı bugün 90 yaşına basacaktı. Ancak kendisi 45’ini bile göremeden öldü. ‘Galiba hep acele ettim’ der, öyle oldu hakikaten. Biz okurları olarak yazacağı yeni eserlerden mahrum kaldık ama ‘onu’ gördük. Maalesef o göremedi; yazdıklarının bu kadar okunduğunu, kitaplarının ‘çok sattığını’ ve nesillerdir süren, yaşarken kendisinin bile öngöremediği bu büyük ilgi alakayı. Ne de güzel tutunamadığımızı.”v
Not: 1 Aralık 2023-30 Kasım 2024 tarihleri arasındaki dergi kapakları değerlendirmeye alınmıştır.
Sonraki sayfa: Jüri yorumları
Sorunun tespiti
Her yıl MediaCat için yılın en iyi gazete manşetleri ve dergi kapaklarını belirlemek üzere bir araya gelen jüri üyelerinin bir süredir en baskın gözlemlerinden biri, hiç şüphesiz, özellikle gazete manşetleri cephesinde kriterlere uygun işlerin uğradığı erozyon. Bu yıl da jürinin gündeminde aynı konu vardı. Pelin Özkan, bu vesileyle yıllar içerisinde tanık olduğu iki noktayı vurguladı: “Öncelikle, kalite gerçekten düşüyor. İkinci olarak ise, seçenekler azalıyor. Eskiden tasarım ile sözlü ifadenin çarpıcılığını dengeli biçimde ortaya koyan çok sayıda seçenek vardı ve en iyiyi ararken hayli zorlanıyorduk. Oysa şimdi en iyileri çok kolay seçiyoruz çünkü bu dengeyi kurabilen birkaç tane gazete var.”
Gazetenin birinci sayfasının hikâye anlatımı açısından vaatkâr olması gerektiğini ve bu vaadi yerine getirmeyi başarmanın esas mesele olduğunu söyleyen Özkan, manşetlerin yıllar içerisinde geçirdiği bu dönüşümün -ister kaynak eksikliğinden ister okurun yazılı basından uzaklaşması olsun- sektörün üzerine düşünmesi gereken önemli bir sorun olduğunun altını çizdi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Sedat Simavi Ödülleri’ndeki jüri üyeliği deneyimlerinde de benzer bir durumdan mustarip olduklarını belirten İbrahim Varlı ise tartışılan durumun sık görülen bir sorun olduğunu vurguladı: “Jüri üyesi olduğum diğer değerlendirmelerde de bütün ödüllerin toplandığı aşağı yukarı birkaç gazete var; BirGün, Cumhuriyet, Evrensel… Arada Milliyet ve Sözcü… Günlük olarak yayımlanan sanırım 13-14 gazete var, bunların büyük bir kısmında değerlendirmeye girecek malzeme yok. Gündemi yansıtmıyorlar çünkü, çok tarafgirler. MediaCat’in yılın manşetleri seçkilerinde BirGün’ün düzenli olarak yer alması bizim için sevindirici, her yıl gurur ve onur duyuyoruz ancak genel itibarıyla sözkonusu bu sıkışma elbette üzücü.”
Çözüm yaratıcılık olabilir mi?
Oylama sonrası jüri değerlendirmesinde Ufuk Işık, sorunu bir varsayımla tartışmaya açarak BirGün’ün başarısının temelindeki gerekçeye dair görüşünü paylaştı: “İnsanlar gazetelerden ümidi kesti diyoruz, bence gazeteler de gazetelerden ümidi kesmiş gibi. Mesele bir gelişmeyi öğrenmekse onun yeri hiçbir zaman gazete olamayacak artık. İsrail’de neler olduğunu ben zaten gazeteden öğrenmeyeceğim, o yüzden o habere daha derinleşmek, daha iyi başlık atmak, konuyu farklı bir perspektiften ele alarak görselleştirmek gazeteler için daha önemli hale geldi. Bilgiler benim elimdeki feed’de akıyor, o yüzden gazetenin bilgiyi vermekten daha fazlasını yapması lazım. Bence gazete ve dergilerin eskiden olduğundan çok daha fazla yaratıcılığa ihtiyacı var ama onlar kendilerinden biraz vazgeçmiş gibiler, yani konu 2-3 yayının üzerine kalmış. Öte yandan dergilerde durum daha iyi, belki gazetelere kıyasla biraz daha fazla vakitleri olduğu için… İyi birer poster tasarımı gibi hazırlanmış, düşünülmüş kapaklar görüyoruz.”
Tasarımın gücü
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de gazetelerde kullanılan dilin zayıfladığını belirten Zeynep Tonguç, “dilimizin zenginliğinin birazcık yontulduğunu, çok daha düz ifadelere dönüldüğünü” gözlemlediğini söyleyerek yazılı basına Türkçeyi daha iyi kullanma ve yeni nesle bu bağlamda örnek olma misyonu düştüğünü belirtti. Dergi kapaklarında gözle görülür bir tasarım gücü olduğunu söyleyen Tonguç’un dergilerle ilgili değerlendirmesiyse şu yöndeydi: “Gerçekten çok iyi tasarımlar var. Her bir dergi kapağı sanki birer ilan gibi tasarlanmış. İçinde fikri olan, tipografisinin düzgün kullanıldığı, metnin doğru aktarıldığı, iyi mesajlar içeren kapakları seçtik. Hep ‘içinde bir fikir var mı’ya baktık. Dolayısıyla için de o iyi fikri barındıran eserler seçkide yer almaya hak kazandı.”
Jüri değerlendirmelerinde, uzmanlığı çerçevesinde, görsel iletişim tasarımı niteliklerini önceliklendirdiğini söyleyen Kerim Dündar’a göre BirGün bu alanda diğer adayların açık ara önündeydi: “BirGün’ün bir yandan klasik gazete görüntüsü içerisinde farklılaşırken diğer yandan ona sadık kalabildiğini görüyorum. Bu bir başarı. Tipografinin çeşitliliği ve kullanımı, aksan renklerin cesur kullanımı, ‘hero image’ dediğimiz -domine eden- görsellere cesurca yer verilmesi… Bu noktalarda BirGün açık ara önde ve onu Oksijen takip ediyor. Diğer adaylarımız biraz daha geleneksel görüntüdeler ama habercilik ve etkileyici, çarpıcı başlık kullanımlarıyla bu seçkiye girmeye hak kazandılar.”