MediaCat

Yurttaş gazeteciliği sertifika programı başlıyor

Bahçeşehir Üniversitesi’nde 23 Şubat’ta başlayacak olan Yurttaş Gazeteciliği Sertifika Programı’nı, küratörü Hıdır Geviş anlattı.

Yurttaş gazeteciliği sertifika programı başlıyor

Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte, her geçen yıl yeni kavramlarla tanışıyoruz. Son yıllarda yükselen trend olan yurttaş gazeteciliği de bu kavramlardan biri. Bahçeşehir Üniversitesi’nde 23 Şubat’ta başlayacak olan Yurttaş Gazeteciliği Sertifika Programı’nı, küratörü Hıdır Geviş anlattı.

23 Şubat’ta Bahçeşehir Üniversitesi’nde başlayacak olan Yurttaş Gazeteciliği Sertifika Programı’nın kapsamından bahsedebilir misiniz?

Yeni medya, hızla geleneksel medyayla yer değiştiriyor. Çünkü daha interaktif, daha hızlı, kaynakları ve içeriği daha zengin. Bu gelişmeler gazetecilikle ilgili bütün modelleri de haliyle çift yönlü olarak değiştiriyor. Bizim amacımız bu yeni sürece, her iki tarafı da hazırlamak. Yani hem medya sektöründe çalışan profesyonelleri hem de vatandaşları… Yani bu yeni dönemin iki taraf için de nasıl imkânlar içerdiğini ortaya koymak istiyoruz.

Bahçeşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’ndeki Yurttaş gazeteciliği programının profesyonel medya çalışanları açısından çok büyük önemi var. Artık sadece tüketen ve tükettiği şeye hiçbir katkı sunmayan pasif bir okur ve izleyici kitlesi yok. Şu durumda gazete okurları, mevcut haber ve makalelere bilgi ekleyebilir, yorum yapabilir, antitezini ortaya koyabilir. Ancak, izleyiciler de, okurlar da haber üretim-dağıtım sürecine daha fazla dahil olmak istiyor. Yani kendileri bizzat haber ve makale üretmek istiyor. Bunu kişisel bloglarında, web sayfalarında ve sosyal medyada zaten yapıyorlar.

Peki siz bir medya kuruluşu olarak onların bu gücünden ne ölçüde yararlanıyorsunuz? Böyle doğrudan bir katkıya fırsat tanıyor musunuz? Biz medya sektöründen katılımcılara bu kanalları nasıl kurabileceklerini anlatacağız. Hızla ilerleyen ve kullanımı kolaylaşan internet ve mobil teknolojiler, dünyada gazeteciliği giderek bir moderatörlüğe dönüştürüyor. Artık ne okur eski okur ne de gazeteci eski gazeteci. Gazeteciliğin formasyonu bile değişiyor. Bu anlamda yurttaş gazetecilik kavramı her geçen gün daha da ön plana çıkıyor. Türkiye’deki medya sektörünün de bu sonsuz ve maliyetsiz yurttaş gazeteci kaynağını iyi değerlendirmesi lazım. Hem haberciliğin hızı hem çeşitliliği hem yerelliği hem de rekabette öne geçmek için… Amacımız medya yöneticilerine, editörlere bu konudaki fırsatların ne olduğunu ve bu fırsatların nasıl değerlendirilmesi gerektiğini anlatmak.

Yurttaş gazeteciliği tam olarak nedir?

Yurttaş gazeteciliği, internetin gelişmesiyle ortaya çıkan bir kavram. Mobil teknolojilerin gelişmesi, internette blog kurmanın kolaylaşması, sosyal medyanın bir bilgi dağıtım aracı olarak yepyeni olanaklar sunmasıyla birlikte yurttaş gazeteciliği hızla yaygınlaştı ve etkinleşti. Günümüzde pek çok olayı ilk twitter’dan ya da bir blog’dan duyabiliyorsunuz. Sıradan bir insan şahit olduğu bir kazayı, bir skandalı, bizzat içinde yer aldığı bir meseleyi internet üzerinden paylaşarak gazetecilik yapabiliyor. Bu durum medya için inanılmaz bir potansiyel.

Siz bir medya kuruluşu olarak dünyanın ve ülkenin her yerinde muhabir bulundurma gücüne ve lüksüne sahip olamazsınız, ancak unutmayın ki meydana gelen her olayın bir tanığı var ve siz o tanıkları haber üretim-dağıtım sürecine dahil ederseniz inanılmaz bir içerik zenginliği sağlar, inanılmaz bir hızla haberi kitlelere iletirsiniz. Nitekim bu konuda batılı medya şirketleri de önemli yatırımlar yapmaya başladılar. CNN’in I report’u, yahoo’nun contributor network’ü bu düşünceyle kuruldu. Hatta uluslararası haber ajansı Associated Press bile yurttaş gazeteciliği yapan Now Public’le işbirliğine gitti. Bu kurumlar, bu sayede içeriklerini inanılmaz biçimde güçlendirip zenginleştiriyor, rekabet güçlerini artırıyorlar.

Yurttaş gazeteciliği ne kadar güvenilir? Tarafsızlık ve doğruluk ilkelerine ne kadar uyuyor?

Yurttaş gazeteciliğinin güvenilirliği zaman zaman tartışılan bir şey. Ancak profesyonel gazetecilerin üretimleri için de aynı tartışma söz konusu. Oturmuş medya kurumlarının bağımlılıkları daha fazla, bu nedenle haber aktarımında bu bağımlılıklara paralel olarak küçük oynamalar yapabilir ve çok büyük anlam değişiklikleri yaratabilirler. Dolayısıyla çok göze batmadan yanıltıcı ve manipülatif olabilirler. Bizler buna alıştığımız için artık pek yadırgamıyoruz. İnternetten gelen her şeye ise şüpheyle bakıyoruz. Oysa öyle değil; orada çok daha farklı, çok daha demokratik, pozitif işbirliğine dayalı bir süreç işliyor. Bazen sadece haberin kaynağı ya da o haberin aktörlerinden biri bilgi veriyor ki bu anlamda yurttaş gazeteciliği geleneksel medyadan daha güvenilir, doğru, daha detaylı ve hızlı olabilir. Öte yandan, kişilerin her zaman yanlış bir video görüntüsünü, fotoğrafı ya da bilgiyi, doğru diye paylaşma riski var. Ancak internetin de kendine özgü, görülmeyen filtreleme sistemi düşünüldüğünde, bu o kadar da kolay değil.

Yurttaş Gazeteciliği programının, yeni medyayı kullanma yöntemleri, sosyal medya ve dijital uygulamalar üzerine kurgulandığını söylediniz. Katılımcılar, bu programla mesleki anlamda neler kazanacak?

Örneğin biz reklam sektörü çalışanlarının da derslerimize katılmasını isteriz. Çünkü olay sadece habercilik yapan medya kuruluşlarının daha zengin bir haber kaynağı ve içerik sağlaması olayı değil. Vatandaşları her anlamda bir kaynak olarak değerlendirip, onlardaki fikir tohumcuklarını, fikir fidelerini alma ve bunu istediğiniz doğrultuda işleyerek, tüketime hazır hale getirme olayı. Bu anlamda günümüz reklam sektörü, sadece kadrolu yaratıcılarından değil, sıradan insanların yaratıcılığından ve zekâsından da yararlanabilir. O halde yurttaş yaratıcılarla bu iletişimi nasıl sağlayacak, onları kendi üretim sürecinize nasıl dahil edeceksiniz? İşte bu eğitim programı, reklam sektörü çalışanlarına da bu konuda yol gösterecek.

Bu programın kurumsal iletişim ve PR departmanı çalışanlarına da faydası olacağını söylüyorsunuz. Nasıl bir katkı sağlayacak?

Kurumlar kendileriyle ilgili bilgi bültenlerini, gazete, dergi, televizyon ve internetteki haber siteleri aracılığıyla kitlelere duyuruyor. Yani başkalarının medyasını kullanıyorlar. Bunda bir sakınca yok, ancak hiçbir maliyet altına girmeden, sadece internetteki sınırsız olanakları kullanarak, kendi medyalarını kurabilirler. Böylece kendi medyaları üzerinden hedefledikleri kitlelerle aracısız iletişim kurmuş olurlar. Bütün duyurularını, sınırsız şekilde bu kanaldan yaparlar.

Burada faklı araçları birbirine uyumlu biçimde entegre etmek çok önemli tabii. Örneğin WordPress’ten basit bir internet sayfası yaparsınız ancak bunu doğru kullanamazsanız hiçbir etkiniz olmaz. Bu sitenin arama motorlarında yukarılara çıkması ve internette milyonlarca site içerisinden görünür kılınması için neler yapmanız, içeriğini nasıl düzenlemeniz gerektiği, başlıkların nasıl atılacağı, anahtar kelimelerin nasıl seçildiğini öğrenirsiniz. Ayrıca, Google Analytics ile ziyaretçi hareketlerini inceleyerek buna göre yeni stratejiler geliştirebilirsiniz. Google adwords kullanmayı, sosyal medya hesaplarının nasıl açıldığı, nasıl kullanıldığı ve nasıl yönetildiğini de öğrenmenizin yanı sıra toplantı ve konferanslarınızı bu hesaplardan nasıl canlı yayınlayacağınızı da öğrenirsiniz. Bunu başarabilirseniz tüketicilerinizle, müşterilerinizle, hedef kitlenizle daha doğru ve sağlıklı bir iletişim kurmuş olursunuz.

Program ne kadar süre ile devam edecek? Kimler katılacak?

23 Şubat tarihinde başlayacak olan dersler, 10 hafta sürecek. Her cumartesi sabah saat 10.00’da başlayan dersler, akşam 17.00’ye kadar devam edecek. Program bitiminde projelerini tamamlayan öğrencilere sertifikaları verilecek. Bir yeniliğimiz daha var, ders işleme tekniğimize, yeni medya teknolojilerinin sunduğu olanakları da entegre ediyoruz. Bu nedenle Amerika’dan bazı isimler, internet üzerinden canlı bağlantılarla derse katılarak sunumlarını yapacak ve öğrencilerimizin sorularını yanıtlayacaklar. Dersler Bahçeşehir Üniversitesi’nin Beşiktaş’taki kampüsünde gerçekleştirilecek. Ancak biz, başka kentlerde yaşayan ilgililerin de bu fırsattan yararlanması için online bir sınıf da açtık. Dileyen başka bir ilden online olarak derslere katılabilir. Çünkü bir daha bir araya getirilmesi zor bir kadroyla bu eğitim programını gerçekleştiriyoruz. O nedenle bu fırsattan daha fazla sayıda öğrencinin yararlanmasını arzu ederiz.

Öğretim üyelerimiz geleneksel medya ve yeni medyanın temsilcileri ile akademisyenlerden oluşuyor. Örneğin bir yandan Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan, Erdoğan Aktaş gibi geleneksel medyadan isimler var, bir yandan da Doğan Akın, Nadire Mater gibi internet medyasından isimler…

Yine Yurttaş gazeteciliği konusunda ciddi adımlar atan Radikal gazetesinin internet yayın yönetmeni Ezgi Başaran ile Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici var. Hürriyet webtv’nin genel müdürü bize, nasıl videolu haber hazırlanacağını anlatacak. Mobil teknoloji alanında önemli kurumlardan Bilkom ve Samsung’dan Mert Saka ve Cem Sezer katılıyor. Her türlü yayıncılık için kullanabileceğiniz mobil aplikasyonları anlatacaklar. Akademiden de isimler katılıyor. Amerika’dan Prof. Gülşat Aygen, bir metin hazırlarken kullandığınız dilin politik boyutlarının ne olduğu ile önyargı ve dil arasında mesafe kurmayı anlatacak.  Zeynep Tüfekçi yurttaş gazeteciliğinin yeni boyutları konusunu ele alacak.

Amerikan medyasından çok sürpriz isimler de var. Bunun dışında New York’dan, internet yatırımcısı Barış Şarer, internette iş modelleri kurma yöntemleriyle ilgili bizi aydınlatacak. Gördüğünüz gibi, yeni medyayı bütün yönleriyle, geleneksel medyadan başlayarak sunmaya çalışacağız. Dijital alanda karşılaşabileceğiniz hukuksal sorunlar konusunda avukat Gizem Tan var. E-ticaret sitelerinin ürünlerini tanıtmak için dijital alanı nasıl kullandıkları öğrencilere ilham verecektir, bu anlamda Morhipo’dan Özlem Erol var. Sosyal medyayı kendinizi doğru ifade alanı olarak ve networking konusunda işkadını Leyla Alaton var. Cumhurbaşkanlığı fotoğraf dairesi müdürü, eski gazeteci Mehmet Demirci, haberi fotoğrafla anlatma yöntemlerine değinecek. Kanal D İnternet Editörü Umut Katırcı, internette kendi etkinizi ölçme ve buna göre yeni stratejiler geliştirme konusunda bilgi verecek. Dipnottablet’ten Cihan Yavuz ve Ece Eliboloğlu, tablet yayıncılığının nasıl yapıldığı konusunda bilgi ve deneyimlerini aktaracak. Aura Media’dan Nevzat Terzioğlu, google adwords’u kullanarak internette nasıl daha görünür olabileceğiniz konusunda ders verecek. Dekatlon Buzz’dan Anıl Can Arslan, organik optimizasyon konusunu ele alacak. 41? 29!’un kurucusu Alemşah Öztürk dijital reklamcılıkta yaratıcılık dersini verecek. Kendi yemek blogunu bir iş modeline dönüştürerek gelir elde eden devletşah, bir case study olarak deneyimlerini paylaşacak.

Başvuruları şu adresten yapabilirsiniz.

 

Melis Madanoğlu Sözer

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.