Veri Enstitüsü’nün hazırladığı Veri Pusulası raporunda yer alan araştırmalar, Türkiye’de eğitim algısındaki güven kaybını ve ailelerin artan eğitim masraflarını ortaya koyuyor.
Türkiye’nin yeni nesil sosyal araştırma ve veri analiz merkezi Veri Enstitüsü‘nün her ay düzenli yaptığı iki araştırmanın sonuçlarını içeren Veri Pusulası yayımlandı. Veri Pusulası’nda Türkiye’de Eğitim Algısı ve Okula Dönüş araştırmaları yer alıyor.
Türkiye’de Eğitim Algısı bölümünde, okul çağında çocuğu olan ailelerin yarıdan fazlasının mevcut eğitim sistemine güven duymadığı dikkat çekiyor. Okula Dönüş araştırmasında ise ailelerin karşı karşıya kaldığı artan mali yük vurgulanıyor.
Raporda, yaklaşık üç bin katılımcının çevrim içi anket yanıtlarının yanı sıra, Ogilvy 4129’un PR ekiplerinin bu başlıklar çerçevesinde yaptığı sosyal medya dinleme ve analiz sonuçlarına da yer verildi. Veri Pusulası aboneleri, bu iki farklı veri setini karşılaştırmalı olarak inceleme imkânı bulabiliyor.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Veri Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Ağırdır, ailelerin eğitim sistemine azalan güvenini ve artan eğitim masraflarının yükünü kum saati metaforuyla açıklayarak şu ifadeleri kullandı: “Her 10 kişiden yaklaşık yedisi çocuğunun istediği eğitimi alamayacağından endişe duyuyor. Katılımcıların yüzde 68’i devlet eğitim sisteminin kötüye gittiğini, yüzde 63’ü sınavlarda usulsüzlük yaşandığını düşünüyor. Ayrıca Türkiye’nin eğitim sistemi dünya ölçeğinde yüzde 63 oranında ‘geride’ ya da ‘en kötü’ kategorisinde görülüyor. Her üç kişiden ikisi ise çocuğunu yurtdışında okutmak istiyor.”
Ogilvy 4129 olarak Veri Enstitüsü ile yaptıkları işbirliği çerçevesinde araştırma sonuçlarını aynı konunun sosyal medyadaki bahisleriyle karşılaştırdıklarını söyleyen Ogilvy 4129 CEO’su Leslie Krespin şöyle konuştu: “İş zekası ve PR ekiplerimizin birlikte çalıştığı bu projede araştırma konuları etrafında yaptığımız sosyal medya dinlemesiyle kamusal alandaki bahislerle, ankete verilen yanıtların tutarlılık ve aykırılık gösterdiği noktaları tespit edebiliyoruz. Bu da Veri Pusulası abonesi üst yönetim, pazarlama, iletişim ekipleri için kıymetli bir içgörü oluşturuyor. Örneğin eğitimle ilgili konuşmaların yıllık toplam hacmi, beş milyon civarında. Eğitimle ilgili elde ettiğimiz sonuçlar, konunun belli bir döneme sıkışmadığını, ülke gündemindeki farklı konularla ilişkilenerek yıl içinde çok kez okula dönüş dönemine yakın bahis yoğunluğuna ulaştığını gösteriyor.”
Eğitimin bir yandan ailelerin umudu ve çocukların geleceği, diğer yandan yükün ve kaygının adresi olduğuna da dikkat çeken Ağırdır ise, “Okula Dönüş araştırmasında katılımcıların yüzde 79’u geçen yıla göre daha fazla harcama yapacağını söylüyor. Velilerin yeni dönem için 5.000-20.000 TL arası harcama planlaması, eğitimin artık aileler için ciddi bir ekonomik baskı unsuru haline geldiğini gösteriyor. Artan masraflar yüzünden yüzde 69 ev dışı yeme-içmeyi, yarısı ise sinema, tiyatro ve konser harcamalarını kısıyor” ifadelerini kullandı.
Gençlerin karamsarlığına da dikkat çeken Ağırdır, “Daha önceki araştırmalarda da gördüğümüz gibi gençler, bu ülkede çocuk yetiştirmenin anlamlı olup olmadığını sorguluyor. Gençlerin toplumsal sözleşmeden, ortak yaşam hayalinden uzaklaşmasının en önemli göstergesi. Eğitim meselesi aslında bu toplumun nasıl bir gelecek hayal ettiğinin sorusudur” dedi.
Öte yandan okul alışverişi alışkanlıklarında da önemli değişimler gözlemleniyor. Rapora göre, okul alışverişinin tamamını internetten yapanların oranı yüzde 15, ağırlıklı olarak internetten yapanların oranının ise yüzde 35. Bu bulgu, dijital platformların tüketici kararlarındaki artan etkisini ve alışveriş süreçlerinin giderek daha fazla çevrimiçi mecralara kaydığını ortaya koyuyor.
Here you'll find all collections you've created before.