Reklamverenler Derneği ve Reklamcılar Derneği’nin, eğitim konusunda ilk kez bir araya gelerek, Reklamcılık Vakfı koordinasyonu, Prof. Haluk Gürgen ve Murat Yurddaş danışmanlığı ile hazırladığı S.T.E.P. Reklamveren, açılış paneliyle başladı.
Reklamverenler Derneği ve Reklamcılar Derneği’nin, eğitim konusunda ilk kez bir araya gelerek, Reklamcılık Vakfı koordinasyonu, Prof. Haluk Gürgen ve Murat Yurddaş danışmanlığı ile hazırladığı S.T.E.P. Reklamveren, açılış paneliyle başladı.
“Reklam Neden Gerekli?” konulu, moderatörlüğünü Reklamcılık Vakfı Başkanı Faruk Kaptan’ın üstlendiği açılış paneline, Reklamverenler Derneği Başkanı Caner Tunaman, Reklamcılar Derneği Başkanı Nesteren Davutoğlu, Prof. Haluk Gürgen ve Murat Yurddaş panelist olarak katıldılar.
Reklamcılık Vakfı Başkanı Faruk Kaptan eğitime katılacak firma temsilcilerinin bulunduğu panel açılışında, eğitim programının, reklamveren kuruluşlarda marka yönetimi ile ilgili görevler üstlenen çalışanların marka iletişimini güçlendirmek ve reklam ajansıyla verimli bir iş ortaklığı sağlanması için gerekli görev paylaşımının netleşmesine katkıda bulunmak amacıyla hazırlandığını belirtti. Bu nedenle, tüm eğitim sürecinde, eğitimci ve katılımcılar arasındaki bilgi paylaşımının esas alınacağını açıkladı.
Kaptan, savaş psikolojisine rağmen, eğitime katılımın memnuniyet verici olduğunu söyleyerek, eğitimin bir sonraki uygulamasında, orta ölçekli reklamverenlerin de katılacağını ümit ettiklerini dile getirdi.
Reklamverenler Derneği Başkanı Caner Tunaman, Türkiye’nin bir numaralı konusunun, halen son derece düşük gerçekleşen reklam yatırımları olması gerektiğini vurgulayarak, ekonomik sıkıntıların temelinde bu problemin yattığını belirtti.
Tunaman, Türkiye’nin az yatırım yapan markalar cenneti olduğunu söyleyerek, her markanın kendi katma değerini yaratmak için çok çalışması gerektiğini dile getirdi. Marka vaadinin tüketici tarafından anlaşılabilmesini, markayla ilgili, reklamverenin “ne” söylenmesi, reklamcının ise, “nasıl” söylenmesi gerektiğini net bir şekilde belirlemesine bağladı.
Üretim artışının, tüketimde sağlanacak artışa bağlı olduğunu söyleyen Tunaman, bu nedenle, kriz dönemlerinde reklam yapmaya devam etmenin önemini sürekli vurguladığını belirtti.
S.T.E.P. Reklamveren danışmanı Prof. Haluk Gürgen ise, bir iletişim aracı olan reklamın eskiden, hedef kitlenin ürünü satın almasını sağlamayı amaçladığını, günümüzde ise, markayı var etmek, sürekliliğini ve gelişmesini sağlamak için kullanıldığını vurguladı.
Türkiye’de halen, reklam yapmayan, kendi gücünün farkında olmayan pek çok orta ölçekli işletmenin bulunduğuna değinen Gürgen, bu durumun ekonomik kaybı açıkladığını belirtti. Doğru brief ve doğru reklam ajansı ile, hesap verebilen reklamın kendiliğinden ortaya çıkacağını dile getirdi.
Gürgen, S.T.E.P. Reklamveren’e, markaya yatırımın bir parçası gözüyle bakılması gerektiğini söyledi. Eğitimde, reklamveren, reklam ajansı ve medyanın oluşturduğu iletişim süreci ortaklarının, birlikte ve sinerji yaratarak hareket etmelerini sağlama misyonunun desteklendiğini belirtti. Eğitmen ve katılımcıların paylaşacakları deneyimlerle, eğitim yararının artacağını ve bu paylaşım ortamının diğer eğitimlere göre fark yaratacağını söyledi.
S.T.E.P. Reklamveren Danışmanı Murat Yurddaş, “Hesap Verebilen Reklam”ın Türkiye’de yeni konuşulmaya başladığını, halbuki, iş kararlarının neye hizmet ettiğinin net bir şekilde bilinmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.
Yurtdışında yapılan tüm araştırmalarda, markaların kriz dönemlerinde reklamı sürdürdüğü ve artırdığı ölçüde, satış ve net kâr rakamları ile pazar payını artırdığı sonucunun çıktığını belirtti.
Yurddaş, sektörün üç temel kurumunun eğitim hazırlanırken birlikte çalışmış olmasının eğitimi önemli kılan unsurlardan biri olduğunu da ekledi.
Reklamcılar Derneği Başkanı Nesteren Davutoğlu ise, 2002 yılında gerçekleşen reklam hacminin 953 milyon dolar olduğunu belirterek, bu rakamın artırılması için elbirliğiyle çalışılması gerektiğini vurguladı.
Davutoğlu, Reklamcılar Derneği’nin uzun bir süredir “Bir ülke sahip olduğu markalar kadar zengindir” anlayışını ön plana çıkararak çalıştığını söyledi. Türkiye’de halen reklama inanılmadığını dile getiren Davutoğlu, Türkiye?de kişi başına düşen reklam harcamasının 9 dolar olmasına rağmen, örneğin Yunanistan’da bu rakamın 90 dolar olduğuna değindi.
İş ortaklığı alanlarının iyi tanımlanması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, marka yönetiminde reklamveren ve reklam ajansı çalışanları için temel gördüğü 16 altın kuraldan da bahsetti.
Eğitimi satın alan firma çalışanlarından yaklaşık 200 kişinin katılacağı eğitimde
birbirini tamamlayan 9 modül bulunmakta. Eğitimde modül yöneticilerinin yanı sıra reklamveren, reklam ajansı, medya, prodüksiyon şirketleri ve iletişim sektörüne hizmet veren diğer alanlardan yaklaşık 40 eğitimci yer alacak.
Bu ilk uygulamada eğitim programı, Arçelik, Arkas Holding, Aygaz, Brisa, BSH Profilo, Burger King, Coca – Cola, Eczacıbaşı İpek Kağıt, Efes Pilsen, Garanti Bankası, HSBC, Koçbank, Marsa Kraft, Petrol Ofisi, Renault, Tariş Zeytinleri, Türkiye İş Bankası tarafından satın alındı.
Park Orman’da yapılacak eğitim, 8 Mayıs 2003’te sona erecek.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.