MediaCat

Sıkı rekabet Apple’ı ‘büyük oynamaya’ zorluyor

Bir marka için havalı olmanın ilk şartı havalı olmak için uğraşmamak; ancak Samsung bunun için çok çaba sarf ediyor.

Sıkı rekabet Apple’ı ‘büyük oynamaya’ zorluyor

Apple soğukkanlılığını yitirdiği iddialarına abartıya kaçarak mı yanıt verdi?

İlk etapta böyle olduğuna şüphe yok. 200 milyon dolarlık bir pazarlama bombardımanı dahilinde, ebeveynler başta olmak üzere yaşlı insanları, yeni iPhone almak için uzun kuyruklara girerken gösteren Samsung Apple’la alenen alay etmişti.

Apple bu durumdan hiç hoşnut olmadı. İki firma arasındaki patent davası sürerken, Apple’ın pazarlama genel müdür yardımcısının sızdırılan e-postalarından birinde, markanın uzun süredir birlikte çalıştığı ajansı TBWA’e gönderilen “Esaslı bir değişiklik olmalı, hem de hemen” ifadesi görüldü.

Apple’ın gururuna dokunan son saldırıysa, Ellen DeGeneres’in Oscar ödül töreninden sonra tüm dünyanın göreceği o meşhur selfie’yi bir Samsung Galaxy kullanarak çekmesi oldu. Maurice Levy Publicis’in medya satın alma platformu Starcom’un, Samsung’un Oscar’ın sponsoru olması için anlaşma ayarlamakla görevli olduğunu belirtmiş; selfie tweet ve retweet’leri için 1 milyar dolar değer biçmişti.

Buradaki asıl sorun ise, birçok kişinin selfie’yi Samsung’la eşleştirmemiş olmasıydı. Ad Age’in haberine göre selfie tweet’i 24 saat içinde 3,5 milyon kez retweet edilmiş ve Twitter’ın raporuna göre de 32,8 milyon gösterim sayısına erişmişti. Bugün ‘Oscar’, ‘Ellen’ ve ‘Selfie’ kelimelerini içeren bir arama yaptığınızda 45 milyon linkle karşılaşıyorsunuz. Ancak aynı aramaya ‘Samsung’u da eklediğinizde karşınıza çıkan sonuçların sayısı 1 milyonun altına düşüyor. Lexis-Nexis’e göre de selfie haberlerinin yüzde 30’undan da azında Samsung başlıkta yer alıyor.

Tüm bunlara rağmen Ad Age’deki haberimiz Samsung’un Apple’a karşı avantajlı bir konumda olduğunu belirtiyordu: “Samsung, mesele pazarlama olduğunda, ezeli rakibini inovatif çözümleriyle ekarte ediyor.” Kadrosuna dört yeni dijital ajans katan Apple’ın tam da bu nedenle üzerinde rekabetin yarattığı baskıyı hissettiğini söylemiştik.

Au contraire, mes amis. Duyduğuma göre havalı olmanın ilk şartı havalı olmak için uğraşmamak; ancak Samsung bunun için çok çaba sarf ediyor. Maurice’in, Ellen’ın selfie’si için biçtiği 1 milyar dolarlık değer sizce de havalı olmak için biraz abartılmış bir rakam değil mi? Maurice havalı olmayı para ile satın alamayacağını bilmiyor mu yoksa? Zira aşkı bile satın alamıyorsunuz.

Apple yöneticileri, kendi aralarında hararetle tartışıyor ve sinirden köpürüyorlarsa da, hayal kırıklıklarını kamuoyu ile paylaşmayarak akıllıca bir tavır sergilemeye devam ediyorlar.

Zaman Apple’ın yanında. Zira Samsung son akıllı telefonu hakkında pek de hoş olmayan yorumlar almaya başladı; diğer taraftan Apple da dünya çapında dikkate değer iPhone satışlarıyla kendinden şüphe edenleri susturmayı şimdilik başardı.

Havalı olmanın sırrı kuvvetli bir ürüne sahip olmaktan geçiyor. Wall Street Journal’in Samsung’un en yeni telefonu hakkında söylediklerine bir bakın: Galaxy S5 büyük ekranlı ve kuvvetli bir telefon sunuyor ancak Samsung pazardaki hâkimiyetine rağmen bunu yapan tek marka değil. Daha büyük ekrana sahip bir iPhone isteyen kullanıcılar biraz daha sabredip Apple’ın bu sonbaharda neyle karşımıza çıkacağını bekleseler iyi ederler.

İşte size havalı olmamak konusunda yeni bir örnek. “Samsung Electronics kârının bir önceki çeyrekte olduğu gibi düşüş seyri izleyeceğini ve akıllı telefonlar haricinde bir büyüme kaynağı bulunması gerektiğinin altını çiziyor” diyor WSJ haberi. “Araştırmacılar Samsung’un önceki modellerin satış rakamlarını geride bırakabilmek için fazlaca uğraşması gerekeceği konusunda hemfikir; zira son çıkan telefonun seleflerinden pek de farklı özelliklere sahip olmaması ayrışmasını zorlaştırıyor.”

Ünlü Britanyalı kreatif lider Sir John Hegarty Advertising Hall of Fame’e dahil edilişi sebebiyle kendisiyle yaptığım bir röportajda havalı olmak ve kalabilmek hakkında bir hayli ilginç şeyler söylemişti.

Çok dikkatli olun

Hegarty ‘fazlasıyla zorlamanın’ tehlikelerinden de bahsetmişti. “Çok çok dikkatli olmalısınız zira asortik olmaya kalktığınız an, olamayacaksınız. Dolayısıyla insanların hayranlıkla baktığı, etrafında olmak isteyecekleri ve hakkında konuşmak istediği şeyleri yaparak dünyada bir boşluğu doldurmak zorundasınız. ‘Havalı olmak istiyorum’ diyerek havalı olamazsınız. Bunu söylediğiniz an havalı olma şansınız biter.”

“Bu tıpkı bir odaya girip, komik biri olduğunuzu düşünmelerini istediğiniz kişilere ‘Ben çok komik biriyim’ demek gibi. Komik olduğunuzu bu şekilde göstermezsiniz, değil mi? Bir odaya girer, öyle bir şaka yaparsınız ki insanlar ‘İşte bu adam komik’ der.”

“İşin özü bu. Havalı olmaya çalışmak bir anlamda her alanda diğer herkesten önde olmak için çaba sarf etmek, cüretkâr ve farklı olmak demek. Ve bu cesaret isteyen bir iş.”

Sir Hegarty, Samsung’un yaptığı şeyi şu sözlerle değerlendiriyor. “Samsung şöyle söylüyor, diğer adamın yaptığı şey havalı değil. Çünkü ben onun yaptığı şeyin aynısını alıp farklı bir şekil ve boyutta yapmaya başladım ve birkaç farklı renkte piyasaya sürdüm. Açıkçası bu havalı değil. Tam da bu yüzden Samsung pek de uzun ömürlü olmayacağını düşündüğüm bir dönem yaşıyor.”

Nihayetinde Apple’ın bütün gücüyle ürününü geliştirmeye devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak en çok dikkat edilmesi gereken konu aşırıya kaçmamak, büyük oynamak zorunda hissetmemek. Çünkü bu hiç mi hiç havalı değil.

Apple ise bu hissiyata karşı gelmeyi bir türlü başaramıyor. Lüks kulaklık markası Beats’i üreten Beats Electronics’i almak için 3,2 milyar doları gözden çıkaran Apple’ın tavrı, WSJ’ye “Apple bünyesindeki en havalı çocuklar biz olacağız” diyen Jimmy Lovine ve Dr. Dre’in tavrı kadar kötü.

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.