MediaCat

Platformların parlayan yıldızı: animasyon

Hayatlarımızın en durağan döneminde animasyonlar, gerçekliğin prangalarından kurtulmayı ve renkli bir alternatif evrene kaçışı vaat ediyor. Bu kaçışın cazibesi üretim sürecinin avantajlarıyla birleşince, talepte ve arzda paralel bir artış da kaçınılmaz oluyor.

Platformların parlayan yıldızı: animasyon

Medyanın hemen her türünde prodüksiyonların durma noktasına geldiği pandeminin erken dönemlerinde tamamı masa başında üretilebilen yapılarıyla animasyonlar, dönemin kurtarıcılarından ve en çok ilgi gören türlerinden oldu. Hollywood’da hiçbir sistem olası bir pandemiye göre dizayn edilmemişken, animasyon endüstrisi Covid-19’un doğurduğu koşullarda sektörün ihtiyaçlarını karşılamaya şaşırtıcı derecede uygundu. Onlarca, hatta prodüksiyonun boyutuna göre belki de yüzlerce kişilik set ekiplerini bir araya getirmeksizin izlenmesi keyifli yapımlar ortaya koyabilmek, yapımcıları bu dönemde animasyonlu içeriklere çok daha sıcak bakar duruma getirdi. Universal’ın geçtiğimiz baharda açık olan sınırlı sayıda sinema salonuyla birlikte streaming platformları üzerinden satışa sunduğu “Trolls World Tour”un internet satışlarından elde ettiği gelir, stüdyonun en iyimser beklentilerini aşarak, birkaç hafta içinde yaklaşık 200 milyon dolara ulaştı. Evlerinde kısılıp kalan milyonlarca çocuğun animasyonlara gösterdiği yoğun ilgi bir tarafa; sektörü büyüten en önemli etmenlerden biri de yetişkin animasyonlarına karşı giderek artan iştah oldu.

2020: animasyonun altın yılı

2020, Netflix’in The Midnight Gospel’inden CBS’in Tooning Out the News’una, Hulu’nun Solar Opposites’inden Apple TV+’ın Central Park’ına kadar farklı platformlarda yetişkinlere hitap eden birçok yeni animasyonlu içeriğe kucak açan bir yıldı. Üstelik, streaming platformları var olan yapımlarını sürdürmek ve yenilerini çekmekle kalmadı; Black-ish ve One Day at a Time gibi normal şartlarda gerçek oyuncularla çekilen diziler de izleyicilerin beğenisine animasyonlu özel bölümler sundu. Geçmişte rağbet gören içeriklerin animasyonlu spin-off’larla yeniden gündeme gelmesi de cabasıydı. FOX, 90’ların kült programı The X-Files’ın animasyonlu bir versiyonu üzerinde çalıştığını; Netflix ise Eylül 2020’de Norman Lear’ın 1970’lerde beğeni toplayan sitcom’u Good Times’ı bir animasyon dizisi şeklinde yeniden izleyiciyle buluşturacağını duyurdu. Sektördeki hareketlilik reklam ve müzik kliplerine de yansıdı. Pop yıldızı Dua Lipa, Future Nostalgia albümünden Hallucinate için tamamen animasyonlu bir klip yayınlamayı tercih etti.

Satirik durum komedilerinden boyutlar arası maceralara

Amerikan televizyon tarihinde yetişkin animasyonları uzun ve gurur verici bir geçmişe sahip. FOX’un yayın hayatında 32’nci yılını dolduran uzun soluklu prime-time dizisi The Simpsons ise türün tartışmasız başyapıtı. Prömiyeri 1989’da yapılan dizinin 90’lar boyunca elde ettiği başarı mini bir dalga yaratmış; The Simpsons’a ev sahipliği yapan FOX, 1997’de King of the Hill’i ve 1999’da ise şimdilerde 19’uncu sezonu yayınlanan Family Guy’ı izleyicinin beğenisine sunmuştu. Ardından türün potansiyelini fark eden birçok kanal, öne çıkma mücadelesi içine girmiş ve benzer yapımların sayısı hızla artmıştı. MTV’nin Beavis and the Butt-Head’i; Comedy Central’ın South Park’ı; Cartoon Network’ün adult swim kuşağı… Birçok kanal, kendi The Simpsons’ını bulmanın peşindeydi.

90’ların yükselen animasyon dizileri, ağırlıklı olarak farklı karakteristik özelliklere sahip çekirdek ailelerin yaşantısını konu alan satirik durum komedileriydi. Bugünse insanın sınırsız hayal gücü ve hayal ettiği her şeyi görselleştirebilmesine olanak sağlayan teknolojik imkânlar sayesinde, yetişkin animasyonlarının içerik yelpazesi de oldukça genişlemiş durumda. Örneğin, 90’larda ünlü bir televizyon oyuncusuyken, şimdilerde yıldızı sönmüş bir atın Hollywood’da tekrar ünlenme çabasını anlatan BoJack Horseman ve çılgın bir dedenin torununu boyutlar arası maceralarına ortak ettiği Rick & Morty tür olarak aynı yerde dursa da, konu ve işleniş bakımından izleyiciye çok başka evrenlerin kapılarını aralıyor.

Doğal bir büyüme alanı

Yetişkin animasyonlarında 90’lardakine benzer bir yükseliş bugün streaming platformlarında yaşanıyor. Televizyon kanalları ve platformların rekabet dinamikleri benzerlikler barındırsa da spor, haber gibi canlı yayın içeriklerine yer vermeyen platformlar, rekabette öne çıkabilecekleri niş içeriklere yöneliyor. Bu da, yetişkin animasyonlarını doğal bir büyüme alanına dönüştürüyor. Platformlar izlenme rakamlarını paylaşmaktan pek hoşlanmadıklarından, net verilerden söz etmek mümkün olmasa da, türün kapsadığı içeriklerdeki hızlı artış ve uzun ömürlülüğün yeterli bir başarı göstergesi olduğunu belirtmek mümkün. Yapımcı Katie Krentz, bu başarının perde arkasında Y Kuşağı’nın önemli bir rol oynadığını düşünüyor. “Simpson’larla yetişen Y Kuşağı, animasyonu sanatsal hırs, küfürlü mizah ve arada kalan her şeyin bir birleşimi olarak görmeye alışık olduğu için yeni içerikleri kucaklamaya fazlasıyla açık” diyor ve sektördeki büyümeyi deneyimleme biçimini şöyle anlatıyor: “Ne zaman bir satış yapacak olsam, listeye yeni bir potansiyel alıcı eklenmiş oluyor. Eskiden içeriğinizi 3-4 şirketin beğenisine sunardınız. Şimdiyse götürebileceğiniz 13-14 yer var.”

Wunderman Thompson’ın her yıl yayınladığı Future 100 raporunun 2021 edisyonu, animasyonu “televizyonun geleceği” olarak tanımlayacak kadar ileriye gidiyor. Raporda yer alan bilgiye göre 2020’de 272,1 milyon dolar değerinde olan küresel animasyon pazarının 2026 yılına kadar 473,7 milyon dolara ulaşması bekleniyor. ABD menşeili bağımsız animasyon şirketi Titmouse’un kurucusu Chris Prynoski The Ringer’a verdiği demeçte “2020’deki animasyon patlamasının aslında 2020’de başlamadığını anlamak gerek” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Animasyon yükseliyor çünkü Hollywood’un prodüksiyon dünyası artık eskisi gibi işlemiyor.”

“Animasyon bir kriz aşma ve iyileşme aracı”

Bahçeşehir Üniversitesi Çizgi Film ve Animasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nazlı Eda Noyan

Pandemi ile canlı çekimler durma noktasına gelip geleneksel prodüksiyon zorlanırken, animasyon bir tür “canlanma” yaşıyor. Bu sadece çocukların ya da gençlerin değil, yetişkin izleyicinin de çizgi filmlere yönelik iştahının artması ve animasyonun sadece çizgi filmlerde değil görsel efektlerle artan kullanım alanının genişlemesi ile doğru orantılı. Kültürel ve ekonomik değerini bir kenara bırakırsak animasyon, günlük yaşamın rutinini gerçeküstü bir evrene girerek bozmak, dünyanın gerçekleriyle güvenli bir alandayken yüzleşmek, dayanıklılığımızı desteklemek için var. Yani duygusal boyutta tam da bir kriz aşma ve iyileşme aracı.

Animasyonda temel sanatı, hareketi veya ışıklandırmayı öğrenebilirsiniz, ancak yapılan şeylerin çoğu takım çalışmasıdır ve hikâye anlatıcılığıyla ilgilidir. Animasyonun geleceğini şekillendirecek yeni neslin bilgi ve becerisinin yanı sıra geliştirmeleri gereken en önemli özellikleri beşerî becerileri ve bakış açıları. Başarının formülü artık öğrenci-profesyonel tüm kreatif endüstri temsilcileri için aynı: Sanal bir ortamda dahi bir ekibin parçası olabilmek, bağlantı kurabilmek, ince düşünülmüş sunumlar gerçekleştirebilmek, çevrimiçi ya da yüz yüze hikâye anlatabilmek. Bir de elbette özellikle pandemi öğretisi ile hızlı adapte olabilme, özmotivasyon, merak, coşku, önyargısız olmak, “yapabilirim” diyebilmek, empati ve dünya vatandaşlığı.

Animasyon eğitimi ve sektör için en önemli mesele “güven” olacağa benziyor. Yönetimler hibrit çalışmaya geri dönerken, güvenli çalışma koşullarına öncelik vererek çalışanlarının güvenini kazanmak zorunda; yöneticiler, uzaktan çalışanların işi doğrudan denetim olmaksızın gerçekten yapabileceklerine güvenmeye devam etmek zorunda; öğrenciler eğitimlerinin pandemi koşullarında hakkının verildiğine ve kendilerinin de bu hakkı verebileceğine güvenmek zorunda; müşteriler IP’lerinin, tıpkı kilit altındaki stüdyo ana bilgisayarlarında olduğu gibi, stüdyo dışındaki iş istasyonlarında da güvenli bir şekilde korunabileceğine güvenmek zorunda. Daha da önemlisi normale dönebileceğimize ve geleceğimize güvenmek zorundayız. Ve elbette muhteşem animasyona! Pandemi bize hatırlattı ki yalnız değiliz ve olmamalıyız. Zira bu koşullarda “hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için.” Ufukta yeni bir altın çağ var, canlandırmanın altın çağı…

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.