Marka ve iletişim alanında uzman gazeteci Mark Tungate küresel güzellik şirketlerinin görünüşümüzü ve dünyaya bakışımızı nasıl değiştirdiğine ışık tutuyor. Makyajdan cilt bakımına, şampuandan metroseksüelliğe, “organik” ürünlerden estetik cerrahiye ve kişisel temizliğe uzanan bir yelpazede güzellik ve kozmetik dünyasının tarihsel gelişimini zengin kaynaklar eşliğinde izlerken, bir yandan da pazarlamanın güzelliği bir sektör haline getirişinin tarihsel öyküsünü anlatıyor.
Max Factor, L’Oréal, Chanel, Dior, Nivea, Body Shop, M.A.C. ve Shiseido yolculuklarının perde arkasını öğrendiğimiz markalardan birkaçı. Kozmetik sektörünün küresel isimleriyle görüşmeleri de içeren Pazarlama Görünüşümüzü Nasıl Değiştirdi güzellik algımız, markalama ve pazarlama arasındaki ilişkileri anlamak adına önemli bir adım.
“Görünen o ki, güzellik markaları bize hikâyeler anlatmayı sürdürdükçe biz de onları dinlemeye devam edeceğiz.”
Mark Tungate –
O günler yaşanan tüm zamanların en güzel günleriydi. En güzel! 1950’lerde New York’ta beyaz, yakışıklı ve zeki bir reklamcıysan eğer, tarihe geçmişsin demektir,” diye anlatıyor Andrew Cracknell Gerçek Mad Men adlı yeni kitabının önsözünde.
Cracknell, Mad Men televizyon dizisinin ortalığı kasıp kavuran etkisinden nasibini aldığı için değil, dizide Madison Bulvarı’nda yaşanan olayların tam olarak gerçeği yansıtmadığını gördükten sonra bu araştırma kitabını hazırlamaya girişmiş.
Reklamcılığın en büyük isimleri Don Draper ve David Ogilvy’den tutun da kariyerine ajans sekreterliğiyle başlayıp baş metin yazarlığına yükselen nice ismin gerçek hikâyesi anlatılıyor bu kitapta.