MediaCat

Merkezsiz örgütlenmenin gücü

Merkezî yapıların denetleme ve koordinasyon görevi yaptığı, sivil ve yerel organizasyonların birincil örgütlenmeler ve karar mekanizmaları olduğu örgütlenmelere ihtiyacımız var.

Merkezsiz örgütlenmenin gücü

Tanıdığım en çok okuyan insanlardan Yazar-Eleştirmen Banu Yıldıran Genç, deprem sonrası şöyle yazmış: “Böyle zamanlarda polisiyeye vuruyorum kendimi. Gezi’de de aynısı oldu, 7 Haziran sonrası da, her yerde bombalar patlarken de. Adaletin yerini bulmasını ve birilerinin yaptıkları için cezalandırılmasını istiyorum bilinçdışımda da bilincimde de.”

Sevgili Banu’nunkine benzer bir çabayla ben de deprem özelindeki tartışmaların günlük kamplarının altında, daha dipteki akıntıları anlamlandırmaya, buradan orta vadeli sonuçlar çıkarmaya çalışıyorum. Bu sebeple ben de son dönemde kendimi tekrar insan topluluklarının kompleks adaptif sistemler olarak incelendiği çalışmalara vermeye çalıştım.

Anlık yardım ağlarının değeri

Adı kompleks olsa da aslında çok basit bir şeyden bahsediyorum. Uygarlığımızı ağırlıklı olarak yukarıdan aşağıya organizasyonlarla tanımlamaya eğilimliyiz. Şirketler, onların iş planları ve yönetim organizasyonları, devletler, kamu kuruluşları ve onların benzer iş yapış biçimleri… Hepsi yukarıdan aşağıya organizasyonlardır. Ancak insan topluluklarının birçok özelliği, bunun aksine aşağıdan yukarı, merkezsiz zuhur eden yapılardır. Yukarıda bahsettiğimiz anlık oluşan yardım ağları, toplumsal hafızamızda ve kültürümüzde olan bu değerli özellik bunun en güzel örneklerinden biridir. Bu sistemler az sayıda kuralın ve çok sayıda basit kullanıcının etkileşiminden ortaya çıkan yapılardır. Bu yataylık ve kendiliğindenlik sebebiyle de çoğunlukla önemi göz ardı edilir.

Bir termit kolonisi olarak insan zihni

Filozof Daniel Dennett’in beni çok etkileyen bir sunumunda aşağıdaki görsel kullanılmıştı: Bir tarafta bir termit/karınca kolonisi, diğer tarafta ise insan yaratıcılığının uç örneklerinden Gaudí’nin La Sagrada Família’sı. Birbirine görsel olarak çok benzemekle beraber ortaya çıkış süreçleri tamamen farklı iki yapı. Biri büyük bir dehanın müthiş mühendislik eseri, diğeri basit bir yaşam formunun üyelerinin kolektif etkileşimiyle ortaya çıkan, zuhur eden bir yapı. Uygarlığımızı La Sagrada Família üzerinden tanımlamak daha kolay geliyor ama aslında kültür ve buna bağlı organizasyonlar birinci görsele daha yakın. Dennett de insan zihnini, bilincin zuhur ettiği bir termit kolonisi olarak tanımlıyor zaten.

Merkezsiz örgütlenmenin gücü
Termit kolonisi, Queensland, Avustralya (Fotoğraf: Fiona Stewart), La Sagrada Família, Barcelona, İspanya

Lokal ve merkezsiz yapılar

Bugün gelişen sosyal medya imkânları ile yeni nesil aşağıdan yukarı organizasyonların sayısı artıyor. Ve bu organizasyonlar süreç içinde eski usül yapıların çözülmesine de sebep olabiliyorlar. En bilinen örneği Wikipedia. Artık bir ansiklopedi için bir seçici kurula, bir takıma ya da çok bilen diplomalı insanlara değil, aşağıdan yukarıya bir ağ örgütlenmesine ihtiyaç var.

Bugün deprem özelindeki tartışmaların bir boyutu aşırı merkezileşen ve bu sebeple hantallaşan yönetim biçimi, ikinci boyutu ise liyakata dayalı mekanizmaların aşınması. Bu eleştiri daha doğru atamalar yapıldığında var olan yapıların daha iyi çalışacağını var sayıyor. Doğru ama eksik. En liyakatli dağılımı da yapsanız yukarıdan aşağı örgütlenmelerin eksik kalacağı yerler var ve bunun çözümü teknolojinin de yardımıyla aşağıdan yukarıya örgütlenmelerin artmasını sağlamak. Daha iyi çalışan dev bir merkezî organizasyon olarak AFAD yerine çok daha lokal, merkezsiz, birbiriyle koordine ve/veya rekabet içinde örgütlenmelere ihtiyaç var ki Ahbap gibi yapılar bu mânâda aşağıdan yukarıya zuhur etmiş örgütlenmeler olarak ortaya çıkıyor. En önemlisi, güçlü merkezî yapılar yeni nesil organizasyonların gelişmesini de engelliyor yapısal olarak. Tüm ulusal kanallarda yapılan ve devlet kurumlarının şovuna dönüşen yardım kampanyasında uçuşan milyarlar sonuç olarak tüm lokal, kendiliğinden örgütlenmelere zarar veriyor; ana amacı bu olmasa da…

Merkezî yapıların denetleme ve koordinasyon görevi yaptığı, sivil ve yerel organizasyonların birincil örgütlenmeler ve karar mekanizmaları olduğu örgütlenmelere ihtiyacımız var. Aynı insan zihnindeki Sistem 1 ve Sistem 2 gibi. İşin çoğunu aşağıdan yukarı organizasyonların yaptığı, bilincin ise sınırlı anlarda denetleme ve yönlendirme için devreye girdiği bir kolektif yapıya sahip olmalıyız. Dennett’in bilinç tasviri gibi. Ülkenin refahı ve geleceği şahısların değil zihniyetlerin de değişmesine bağlı.

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.