MediaCat

Medina Turgul’un ‘çılgın’ projesi

İki yıl önce Kasımpaşa’da bulunan tarihi Tuzambarı binasına taşınan Medina Turgul DDB, Haliç ve çevresini anlatan bir kitap hazırladı.

Medina Turgul’un ‘çılgın’ projesi

İki yıl önce Kasımpaşa’da bulunan tarihi Tuzambarı binasına taşınan Medina Turgul DDB, Haliç ve çevresini anlatan bir kitap hazırladı. ‘24 Saat 360 Derece Haliç’ adını taşıyan kitap, Haliç çevresinde yapılan bir gezi formatında kaleme alınmış. Altın Boynuz’un çevresindeki tüm semtleri tarihi, kültürel, ticari, insani ve çevresel boyutlarıyla anlatan kitap, kısa notlar, fotoğraflar ve illüstrasyonlarla bezenmiş şık bir çalışma.

Gezi rehberi olarak da kolaylıkla kullanılabilecek bu çalışma, bir ajansın içinde bulunduğu semti tanımasına, özümsemesine, semt havasını ajansın yaratıcı kültürüne katmasına çok iyi bir örnek teşkil edecek bir sosyal sorumluluk projesi hüviyeti de taşıyor.

Kasımpaşa’dan Perşembe Pazarı’na, Karaköy’den Galata Köprüsü’ne, Eminönü’nden Mısır Çarşısı’na, Tahtakale’den Süleymaniye’ye, Unkapanı’ndan Fener’e, Balat’tan Pierre Loti’ye kadar tüm Haliç çevresini anlatan kitabı okuyarak, İstanbul’un bu tarihi mekanlarında selülozik bir tura çıkıyorsunuz.

“Kasımpaşa’ya geleli iki yıl oldu. Buralı olduk bile. Hem de mahsustan değil, gerçekten” diye başlayan kitabın, nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için şu satırlara bakmak gerekiyor: “Bir yerin gündelik hayatının telaşına kapılmak, oranın yerlisi olmanızı hızlandırıyor. Bir tek, o telaş içinde, ayrıntıların güzelliğini fark edemiyorsunuz. Bu kitabın fikri bunun üzerine laflarken çıktı.

Büyüklerin ‘O kadar zamanda yapamazsınız’ iddiasına karşı, iki inatçı Medina Turgul DDB çalışanı, bir fotoğrafçı ve iki illüstratör, ‘çevremizi tanıyalım’ diyerek, Tuzambarı’ndan çıktılar. Burunlarının dikine gittiler. 24 saatlik ve 360 derecelik bir Haliç serüveni sonrasında tekrar başladıkları yere döndüler.”

Kitapta neler bulabileceğinizin izleri ise şu satırlarda: “Martılar, çocuklar, balıklar zaten tanıdık da, bunun yanında ara sokaklardaki davul imalatçıları, çay içen köpekler, üstlerinde ne anlama geldiğini çözemediğimiz afişleriyle yorgun duvarlar… Yanlarına İlhan Berk’ten dizeler, Da Vinci’den fikirler ekleyin… Bizimkiler öyle bir malzemeyle döndüler.

İşte bizim çevremiz böyle bir yer. Tanıdıkça daha çok seviyoruz.”

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.