Fark Yaratan Kadınlar 2018: Pınar Öney Bilsel

2007 yılından bu yana Nestlé çatısı altında çalışan Pınar Öney Bilsel, dondurmadan kahveye gıdanın yıllar içinde farklı alanlarda geçirdiği dönüşümün nabzını tutmakla kalmadı, her bir değişimi tecrübeleri arasına ekleyerek onlara yön verdi. Soğuk kahvenin Nescafé Xpress’le Türkiye’ye girdiği dönemde bu yeni kategorinin tüketiciler tarafından sahiplenilmesinde kilit bir rol üslendi. Gençlerin dilinden anlayan bir yol inşa etti. Nescafé 3’ü 1 Arada’nın tek platformda gerçekleştirilen imaj ve büyüme destekli çalışmalarına liderlik etti.

Meslek hayatınızda aldığınız en yapıcı eleştiri ne olmuştu?

Şimdiye kadar aldığım en iyi tavsiye demek daha uygun olur, tamamen iş sonuçlarına ve ekibe odaklandığım zor bir dönemde, ekibimdeki bir arkadaşımdan geldi: “Önce kendine iyi bak Pınar.”

İyi bir lider olmanın temel koşullarından birinin önce kendini korumak, doğal enerjini koruyacak ve sürekli yeniden yaratacak ortamı yaratmak olduğunu idrak ettiğim bir andır. Basit gibi gözükmekle birlikte çok kolay değil ama ufak başlangıçlarla iyi yol katedilebileceğini bizzat deneyimliyorum.

İş dünyasında neyi değiştirmek isterdiniz? Bu konuda bir çalışmanız var mı?

Gençlerdeki yaratıcı potansiyelin desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Bunun için üniversite öğrencileriyle birlikte çalışıyoruz. Nescafé markamızla birlikte İTÜ ve Boğaziçi Üniversiteleri’yle pazarlama, ürün geliştirme ve gençlerin fikirlerini doğru şekilde ifade edebilme alanlarında gelişmelerine katkıda bulunmak için eğitim sürecini de içeren programlar düzenliyoruz. Bu programlar sonucunda seçilen arkadaşlarımız staj yapma imkânı buluyor.

Önümüzdeki dönemde bu tür çalışmaları gençlere ilham verecek şekilde geliştirerek yaygınlaştırma planlarımız var. Kişisel olarak da koçluk ve mentorluk çalışmalarıyla geleceğin liderlerinin gelişimine daha fazla destek olmam gerektiğini düşünüyorum.

İş yaşamınız dışında ancak profesyonel hayatınız için ilham verici olan aktiviteleriniz var mı?

En büyük ilham kaynağım iki oğlum. Henüz sekiz yaşındalar. Birlikte olmak çok eğlenceli, ne yazık ki çok hızlı büyüyorlar. Tüm vaktimi onlarla sürekli iletişim içinde olmamı sağlayacak aktivitelere ayırıyorum. Bu esnada tüm çocuklarda olan o bütünsel hissedebilme yeteneği ve filtresiz konuşma kapasitesiyle kendimle yüzleşmemi ya da konulara bambaşka açılardan bakmamı sağlayarak farkında olmadan koçluk yapıyorlar.

Sizden sonraki neslin kadın liderlerinin yetişebilmesi için mutlaka yapılması gereken şeyler neler?

Öncelikle kadınların ihtiyacına karşılık verebilecek esnek ve dahil edici bir iş ortamı sağlamak şart. Tek tip yönetici anlayışından uzaklaşmak ve tüm organizasyonu bu yaklaşımla eğitmek gerekiyor. Şirketlerin iyi bir kariyer planlamasıyla, gerekli sayıda kadın yöneticiyi üst düzey pozisyonlara hazırlaması ve onları, başarılarını daha rahat ortaya koyabilmeleri için cesaretlendirmek sonuç getirecektir.

Bu konuda kamunun, sivil toplumun, tek tek bireylerin de yapabileceği çok şey var. Örneğin, evdeki desteği anneye ya da eşe yardım olarak değil iş bölümü olarak görmek. Çünkü bu aslında tüm ailenin sorumluluğu.

Kadınlara da görev düşüyor elbette. Hem iş ortamında hem de evde daha talepkar olmaları ve beklentilerini ifade etmeleri gerekiyor.