Efsanevi film afişi sanatçısı Drew Struzan hayatını kaybetti

“Bir afiş bir filme ruh kazandırır” sözünü yaşam felsefesi hâline getiren efsanevi sinema afişi sanatçısı Drew Struzan, 78 yaşında hayatını kaybetti. Bir süredir Alzheimer hastalığıyla mücadele eden Struzan, son yıllarını kamuoyundan uzak geçirmişti.

Struzan’ın ölüm haberi, sanatçının resmi Instagram hesabından duyuruldu.

Spielberg ve Lucas’ın Vazgeçilmezi

Hollywood’un “tek sayfalık mucizesi” olarak anılan Struzan, Steven Spielberg ve George Lucas gibi ustaların favori sanatçısıydı. Indiana Jones and the Last Crusade, Star Wars: The Empire Strikes Back (Special Edition), Back to the Future, The Goonies, The Thing ve Harry Potter and the Sorcerer’s Stone gibi unutulmaz filmlerin ikonik afişlerine imza attı.

Struzan’ın cesur, dramatik ve renkli tarzı, bir filmi birkaç karakter üzerinden özetleyen kompozisyon gücüyle sinema tarihine kazındı. Spielberg, onun için şu ifadeleri kullandı: “Drew, filmlerimizi birer etkinliğe dönüştüren sanattı. Onun afişlerine baktığımda, o filmi ilk izlediğim yaşa ve ana geri dönerim. Kimse Drew gibi çizemedi.”

Sanat dünyasından duygusal veda

Struzan’ın ölümünün ardından sanat dünyasından sayısız taziye mesajı geldi.

Guillermo del Toro, “Dünya bir dehayı, ben ise bir dostumu kaybettim” derken; DC başkanı ve Batman çizeri Jim Lee, “Bir devler arasında devdi. Çizimleri insan ruhunu ve duygusunu benzersiz şekilde yansıtıyordu” ifadelerini kullandı. Marvel sanatçısı J. Scott Campbell ise, “Bize bıraktığı güzellikler nesiller boyu yaşayacak” sözleriyle veda etti.

Zorlu başlangıçlar, unutulmaz bir miras

2018’de katıldığı bir törende Struzan, çocukluğuna değinerek şöyle demişti: “Çocukken hiç doğum günü partim olmadı, iyi bir yemeğim bile yoktu. Her şey için çalışmak zorundaydım. Bana verilen tek şey, birlikte çalıştığım o muhteşem yönetmenlerdi.”

“En sevdiğim afiş? Hep bir sonraki”

2013 yapımı Drew: The Man Behind the Poster belgeseliyle yaşamı ve sanatı beyazperdeye aktarılan Struzan, kendisine en sevdiği afiş sorulduğunda şu yanıtı verirdi: “Eğer bir favorim olsaydı, en iyimi yapmış olurdum. O zaman yaratıcılığımı kaybederdim. Benim favorim her zaman bir sonrakidir.”