Sunumdan önce son çıkış: ISG Lounge

Doğru Zamanda Doğru Yerde’nin ikinci konuğu Fakülte İstanbul Ajans Başkanı Şirin Ediger ile Sabiha Gökçen Havalimanı’nın lounge’ındayız. Yoğun iş temposu nedeniyle zamanlamanın kendisi için son derece önemli olduğunu belirten Ediger, şehir dışındaki toplantılardan önce fikirlerine son bir rötuş yaptığı, sunumlarını toparladığı ISG Lounge’da vakit geçirmeyi alışkanlık haline getirdiğini söylüyor.

Çekim-kurgu: Fatih Yürür

Sık seyahat eden insanların belli başlı ritüelleri olabiliyor biliyorsunuz. Sizin her uçuş öncesi kontrol ettiğiniz bir checklist’iniz var mı?

Havalimanında vakit geçirmeyi çok seviyorum. Uçmadan evvel Duty Free’de gezip lounge’da vakit geçiririm genelde. Bazen çalışmam da gerekir, lounge’ı onun için de kullandığım oluyor. Ama hoşuma gider genel anlamda uçuş öncesindeki o süre. Sabiha Gökçen’in Fast Track sistemi de bu konuda bana yardımcı oluyor. Havalimanının girişinden itibaren kontrol noktalarında sıra beklemeden geçiş yapıp doğruca lounge’a veya gitmem gereken kapıya geçebiliyorum. Onun dışında ritüel olarak adlandırabileceğim bir alışkanlığım yok. Bir an önce gitmem gereken yerde olayım yeter.

Sabiha Gökçen’den yapacağınız yolculuklar öncesinde nasıl bir rotanız var? Buraya nasıl ulaşıyorsunuz?

Fakülte Asmalı Mescit’te. Trafiğin epey kötü olduğu bir yerdeyiz aslına bakarsanız. Tüm ajanslar gibi biz de çok yoğun çalışıyoruz ve toplantılara giderken özellikle trafiğin durumuna dikkat ediyoruz. Bizim için bayağı gündem maddesi olan bir konu bu.

Biliyorsunuz bazen havalimanlarına gitmek için geçen süre, yapacağınız seyahatin kendisinden uzun sürebiliyor. Neyse ki bizim için Sabiha Gökçen’de böyle bir sorun yok. Yeni açılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü Sabiha Gökçen bağlantı yolu (Kuzey Çevre Otoyolu) sayesinde hızlıca havalimanına ulaşabiliyoruz. Böyle olunca da orada sunumları son bir kez toparlama, ufak rötuşlar yapma şansımız oluyor. Şehir dışında müşterilerimiz var. Onlara giderken Sabiha Gökçen’i tercih ediyoruz ki başka bir havalimanına ulaşmak için harcayacağımız süre bize kalsın.

Gelirken trafiğe takılmıyorsunuz anlaşılan. Peki, havalimanının içindeki trafiğin yoğunluğuna dair neler söylersiniz?

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın reklam ajansı biz olduğumuz için bu konuya gayet hâkim olduğumu söylemem lazım öncelikle. Dediğim gibi, bizim günlük rutinimiz çok doğru bir zaman planlaması yapmamızı gerektiriyor. Gitmemiz gereken yere zamanında ulaşmak için de buradaki trafiğin aksamaması şart. Sabiha Gökçen de zamanında kalkış konusunda tüm havalimanları içerisinde çok iyi bir yerde.

Yolcu trafiğine gelince de -bunu öğrendiğimde bayağı şaşırdığımı da söylemem gerekiyor- günde 100 bin civarında misafir ağırlandığını biliyorum. Bu hakikaten yüksek bir sayı. Bu kadar insana aynı standart ve kalitede hizmet vermek kolay olmadığı gibi ciddi de bir deneyim gerektiriyor.

“Seyahatlerimde asla yanımdan ayırmam” dediğiniz şeyler var mı?

Evet ama çok özel değil, aslında herkes gibi olmazsa olmazlarım. Dizüstü bilgisayarım her zaman yanımda, işim gereği onu yanımdan hiç ayırmıyorum zaten. Onun dışında da telefonum ve Powerbank’imi sayabilirim.

Fakülte İstanbul olarak Sabiha Gökçen’in yaratıcı iletişim çalışmalarını siz üstleniyorsunuz. Önümüzdeki döneme dair nasıl bir gündeminiz olduğunu dinleyerek bitirelim dilerseniz.

Burası 10 yaşında ve bu yüzden köklü, oturmuş bir yapısı var. Ama aynı zamanda sürekli olarak gelişen, büyüyen bir yerden bahsediyoruz. Ben Sabiha Gökçen’in Türkiye adına gurur duyulacak bir yer olduğunu düşünüyorum. Biz de Fakülte olarak 10’uncu yıl için devredeyiz. Harika bir çalışma süreci geçiriyoruz. 10’uncu yıl logosunu çalıştık ve onun dışında birçok güzel sürpriz de mutfakta, hazırlık aşamasında. Söylediğim gibi, burada büyük bir deneyim ve yetkinlik var ama bu konuda biraz mütevazı kalınmış bunca zamandır. Önümüzdeki dönemde bu 10 yılın aslında nasıl bir serüven olduğunu anlattığımız işler çıkacak karşınıza.