CMO Perspektifi’nde bu ayki konuğumuz CarrefourSA Dijital Teknolojiler ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Burçin Çelik.
CarrefourSA Dijital Teknolojiler ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Burçin Çelik ile birlikteyiz. Perakende sektöründe yaşam için doğru olan yaklaşımların izini sürüyoruz.
Bizim için “anlamı” ifade eden motto, “Doğrusu”. Hayat için doğrusu, müşteri için doğrusu, tedarikçilerimiz için doğrusu, iş ortaklarımız için doğrusu… Doğru ortam, doğru bir anlayışla bir partnerliği yönetmek… Sokak hayvanlarından eğitime ve toplumsal cinsiyet eşitliğine, verimlilikten gıda kaybını önlemeye kadar her şeyi bu mottonun altında, aynı potada eritmeye çalışıyoruz. Bütün doğrular bir araya geldiğinde şekilleniyor anlamlı marka.
Elbette… Bayilik uygulamasını 2020’de hayata geçirdik ve bayi sayımız şu an geldiğimiz noktada 530’a yükselmiş durumda. Bu sisteminde bulunan 60 kadın bayi ile toplumsal cinsiyet eşitliğine de katkı sağlıyoruz. Bayilik sistemi gıda perakendesinde uygulaması çok zor bir şey. Türkiye’de defalarca denenmiş ve örnekleri çok az olan bir uygulama.
Bayilerimizi koruduğumuz, yeri geldiğinde mottomuz gereği kârlılık ve verimlilikte bayimizi ön plana koyduğumuz için büyüyor ve gelişiyor bayilerimiz. Yoksa baktığınızda, gıda perakendesinde yaşanmış kötü örnekler de var. Artık kimsenin hiç yapmaya cesaret edemediği bir şey. Başarabilen çok az. O azınlığın içinde yer almamız, halkımızın teveccüh göstermesi ve bizim o emeği ortaya koyduğumuzun ispatıdır.
Doğrusu mottomuza paralel olarak amacımız hep yenilikçi, lider, sürdürülebilir çalışmalar ortaya koymak, müşteri deneyimini merkeze koyup bu tecrübeyi farklılaştırmak. Bunun için yılda yaklaşık 300 milyon müşteriyi ağırlıyoruz. Bunun 12 milyona yakını CarrefourSA Kart kullanıyor. Online tarafta ise 8,5 milyon ziyaretçimiz var ve bu trafiği desteklemek için 2,5 milyon aktif müşteriye özel kampanya ve promosyon önerileri yapıyoruz. 100’ün üzerinde müşteri segmentasyonumuz var. Evli, bekâr, çocuklu, eğitimli gibi… Müşterilerimize ödeme kolaylığı sağlayan akıllı kasalar… Bütün bunlar sektöre yön veren teknoloji trendlerini takip ederek gerçekleştirdiğimiz faaliyetler. Bir de hiper- kişiselleştirme dediğimiz yeni bir yatırım yaptık iki sene önce. Genel yarattığımız müşteri segmentinin altında, müşteriyi tam olarak tanıyıp, onun ihtiyaçlarını tahmin edip, ona özel teklifler sunmaya çalışıyoruz. Bu da yine dijitalleşmenin getirdiği bir şey.
Akıllı robotumuz Tally, mağaza açılmadan önce stok kontrolü yapıyor. Reyon doluluklarını tespit edip gerekli durumlarda personeli uyarıyor. Eskiden bunları her açılışta mağaza personellerimiz yapıyordu. Tüm bu yenilikler, yeni nesil market kavramının da altını dolduruyor.
Çalışan tarafında da var, tedarikçi tarafında da… Dünyadan Türkiye’ye gelip yavaş yavaş uygulanmaya başlayan bir trend var: Retail media. Normalde offline’da zaten tedarikçilerimize kiraladığımız, tedarikçilerimize açtığımız mecralar vardı. Raflarımız, duvarlarımız, panolarımız gibi… Şimdi bunu online tarafa taşıdık ve web sitemizde uygulamaya başladık. Tedarikçilerimizin hizmetine, yani bir reklam mecrası kazandırmış olduk.
Çalışan tarafına gelince, bugün 15 binin üzerinde çalışanımız, tüm işlemlerini inhouse olarak geliştirdiğimiz C-Mobile aplikasyonu üzerinden yapıyorlar. Bordrosundan izin ve eğitimlerine kadar… Paralelde insan kaynakları işe alımlarda AI bazlı bir uygulama kullanıyor. Takdir edersiniz, 15 bin çalışanı olan bir şirketin işgücü devri de çok yüksek oluyor. AI bütün adayları en doğru şekilde potadan geçirip insan kaynaklarına sunuyor. Böylece anormal bir işgücü ve vakit kaybının önüne geçiyoruz.
Bu konsepte hayat veren fikrin ardında aslında enteresan bir hikâye var. Fransa’dan gelen bir müşterimizin taze pizza reyonundayken dile getirdiği bir konspetti. İki sandalye, bir masa… Müşteri pizzasını alsın, burada pizzasını pişirsin, yesin. Çayını kahvesini içsin, yorgunluğunu gidersin de alışverişe öyle devam etsin…
Biz daha sonra bu fikri neden daha profesyonel bir yapıya dönüştürmeyelim dedik. Bugün marketimize girdiğinizde gördüğünüz, yenebilecek her şeyin o anda reyondan alınıp “Lezzet Arası” mutfaklarında hazırlandığı bu konsept dahilinde müşterilerimiz, isterlerse yemeklerini orada yiyip alışverişe devam edebiliyor ya da hazır bir şekilde alıp evlerine gidebiliyorlar.
Burada fiyat avantajı öne çıkıyor. Ayrıca yemek yapmak için marketten aldığınız malzemeleri bir prosesten geçirmeniz gerekiyor. Ciddi bir zaman ve emek mutfağa ayrılıyor. Özellikle çalışan insanlar için zaman çok değerli ve biz müşterilerimize zaman tasarrufu sağlıyoruz bu hizmetimizle. 2024’te de bu konsepti genişleterek catering hizmeti vermeye de başladık.
2024 herkes için zor bir yıldı. 2025’in daha iyiye gideceğini temenni ediyoruz. Bizi direkt ilgilendiren enflasyondan gideyim. Enflasyonun zaten düştüğünü bir şekilde gözlemliyoruz biz. Bu bir süreç, bir değişim olacak. 2024’ten kalan zorluklar olacak 2025’te. Ama ben hem şirketimiz açısından hem ülke adına her şeyin altıncı aydan sonra daha iyi olacağını düşünüyorum.
2025’in ilk projesi, Balık Aşıkları oldu. Yeni reklamımızı da TBWA\Istanbul ile yaptık. Tazelikte en sahiplendiğimiz konulardan bir tanesi balıktı. Yalnızca balık yemek anlamında değil, balığın hayatımızdaki yerini artırmaya yönelik bir bakış açısıyla, sürdürülebilir balıkçılık tarafına da olan katkılarımızı anlattığımız bir dönem içerisine girdik. İlk çeyrekte konuşmaya başladık, önümüzdeki süreçte de konuşmaya devam edeceğiz.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.