AME Ödülleri direktörü Alisun Armstrong katılımcıları neyin beklediğini anlatıyor.
AME Ödülleri, ilk defa düzenlendiği 1994 yılından bu yana reklam ve pazarlama alanında yaratıcılığı ve etkililiği aynı anda ödüllendiriyor. Yarışma kendi deyimiyle “zorlu pazarlama problemlerine çığır açıcı çözümler geliştiren” işleri onurlandırıyor. Yarışmaya katılan bir işin ödül kazanabilmesi için iş hangi pazara yönelik hazırlanmışsa o pazardaki şartlara meydan okuyan bir hedefi yaratıcı araçların fevkalade kullanımıyla gerçekleştirmiş ve bütünlüklü bir pazarlama planını başarılı bir şekilde uygulamaya koymuş olması gerekiyor.
Geçtiğimiz yıl AME Büyük Ödülü’nü DDB Worldwide bünyesindeki Filipinli DM9 JaymeSyfu kazanmış, Saatchi & Saatchi Los Angeles, Alman Heimat Werbeagentur ve Brezilyalı Leo Burnett Tailor Made ise kendi bölgelerinin Platinyum kazananları olmuşlardı.
Dünyanın dört bir yanından ve sektörün değişik alanlarından gelen pazarlamacılar, medya planlamacıları, strateji direktörleri, sosyal medya uzmanları ve yaratıcılardan oluşacak olan 2015 jürisi henüz belli değilse de 2015 AME Ödülleri için başvurular başladı. Yarışmayla ilgili soruları yanıtlayan AME Ödülleri direktörü Alisun Armstrong bu yarışmaya bu yıl eklenen yeni kategorileri ve önceki yıllardan aklında kalan işleri anlattı.
AME ödülü kazanmışsanız sadece yaratıcı bir iş yapmakla kalmamışsınız, aynı zamanda sonuçlar da elde etmişsiniz demektir. Ödül verilirken en çok da bu sonuçlar dikkate alınır. Jüri yarışmaya katılan her işe farklı şekilde ağırlıklandırılmış dört ayrı not verir, katsayısı en yüksek not da “etkililik” notudur. Bir kampanya sanat yönetimi, reklam metni ve yapım kalitesi bakımından mükemmel olabilir ama ibreyi hareket ettirememişse AME kazananı olamayacaktır.
Son birkaç yılda hem yarışmaya katılım hem de işlerin değerlendirilmesi süreçlerini geliştirdik, internet sitemizi yeniden tasarladık ve siteye insanların başvurularını yaparken yararlanabilecekleri bir kütüphane koyduk. Ayrıca her yıl kategorilerimizi gözden geçiriyor ve güncelliyoruz.
Teknoloji inanılmaz bir hızla gelişiyor. Ve ne zaman yeni bir şey çıksa yaratıcılar bunu reklamlarda, markalamada veya iletişimde kullanmanın bir yolunu buluyorlar. Benim tek yaptığım gözlemlemek ve gözlemlerimi aktarmak. Yıl boyunca yaşanan ilerlemeleri takip ediyor ve öne çıkan işlerin değerlendirilebilecekleri kategorilerin olmasını sağlıyorum. AME Ödülleri sektördeki en iyi ve en etkili işleri ödüllendirmeyi görev edinmiştir ve giderek daha sık bir şekilde bu tür işlerin yeni kanalları kullanan işler olduklarını görüyoruz.
Değerlendirmenin ilk iki turunda jüri heyeti bölgelere göre ayrılmış oluyor (Kuzey Amerika, Latin Amerika, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika, Asya-Pasifik bölgesi). Böylece kısa listeye kalacak ve kalanlar arasından ödüllendirilecek her bir işin kendi sosyal, ekonomik ve kültürel bağlamında değerlendirilmesi sağlanıyor. İkinci turda ayrıca AME Yeşil Ödülü veriliyor; bu ödülü, altın ödül kazanan ve kaynakların korunması ve çevresel meseleleri ele alan işler arasından en yüksek puanı alan iş kazanıyor. Üçüncü ve son turda ise jüri heyeti altın kazananlar arasından platin ödülle onurlandırılacak işleri belirlemek için bir araya gelip büyük ve uluslararası bir jüri oluşturuyor. Bu turda en yüksek puanı elde eden iş ise AME ödülleri arasındaki en yüksek mevki olan AME Büyük Ödülü’nü almaya hak kazanıyor.
Yarışmaya katılan her iş aynı kategoride yarışan diğer işlere göre değil kendi içinde değerlendiriliyor. Jüri üyeleri puan verirken belli boyutları değerlendiriyorlar. Bu boyutlar ve verilecek notun ağırlığı şu şekilde:
Geçen yılın Büyük Ödül kazananı “Smart Txtbks” kesinlikle favori işlerimden birisi. Bu kampanyayı Filipinli DDB DM9 JaymeSyfu ajansı SMART Communications için hazırlamıştı. Harika bir fikirdi ve çok güçlü bir etki yaratmıştı, brief’i uçurmuştu. Brezilya’daki Leo Burnett Tailor Made’in ABTO için hazırladığı “Bentley Burial” kampanyası da bir diğer favorimdir. Bu kampanyada her şey vardı: Aykırı ve şöhretli bir milyoner, kızgın bir kamuoyu, değerli ve ibretlik bir ders veren sürpriz bir son.
Önceki yıllardan kalan ve favorilerim arasında sayabileceğim işler arasında Lowe & Partners Kolombiya’nın Silah Bırakanlar için İnsancıl Destek Programı için hazırladığı “Operation Christmas” kampanyasını ve Grey Melbourne’ün Ulaştırma Kazaları Komisyonu (TAC) için hazırladığı “Ripple Effect” kampanyasını sayabilirim.
Gördüğünüz gibi Toplumsal Fayda ödüllü işlere düşkünlüğüm var.
Ama komik işleri de seviyorum, İngiltere’deki AMVBBDO’nun Snickers için hazırladığı “You’re Not You When You’re Hungry” kampanyası gibi. Abbot Mead Vickers BBDO’nun İngiltere’deki Pepsi için hazırladığı “Sandwich” kampanyası gibi tatlı ve duygusal işler de çok hoşuma gidiyor.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.